Balmy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Balmy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Balmy (anlamı: ılıman, yumuşak)

Balmy kelimesi, sıcaklığın ılıman olduğu ve havanın yumuşak hissettirdiği anlamlarında kullanılır. Ayrıca, bir durum veya kişi için de rahatlatıcı veya huzur verici anlamlarında kullanılabilir.

Örnek cümleler:

  1. The balmy breeze was a relief from the scorching heat. (Ilıman esinti yakıcı sıcaklıktan rahatlatıcıydı.)
  2. The balmy weather made for a perfect day at the beach. (Yumuşak hava plajda mükemmel bir gün geçirmek için idealdi.)
  3. The balmy fragrance of the flowers filled the garden. (Çiçeklerin yumuşak kokusu bahçeyi doldurdu.)
  4. The balmy atmosphere in the room put me at ease. (Odalardaki yumuşak atmosfer beni rahatlattı.)
  5. I love taking a walk in the balmy evenings. (Ilıman akşamlarda yürüyüş yapmaktan hoşlanırım.)
  6. The balmy climate of the Mediterranean is perfect for growing olives. (Akdeniz’in ılıman iklimi zeytin yetiştirmek için mükemmeldir.)
  7. The balmy water of the hot springs was incredibly relaxing. (Sıcak su kaynaklarının ılıman suyu inanılmaz derecede rahatlatıcıydı.)
  8. The balmy wind rustled the leaves on the trees. (Ilıman rüzgar ağaçların yapraklarını hışırdatıyordu.)
  9. The balmy sunset painted the sky in shades of orange and pink. (Ilıman gün batımı gökyüzünü turuncu ve pembe tonlarında boyadı.)
  10. The balmy tone of his voice was comforting. (Onun sesinin yumuşak tonu rahatlatıcıydı.)
  11. The balmy weather made the outdoor concert a delightful experience. (Yumuşak hava açık hava konserini keyifli bir deneyim haline getirdi.)
  12. The balmy breeze carried the scent of the sea to our hotel balcony. (Ilıman rüzgar denizin kokusunu otel balkonumuza taşıdı.)
  13. The balmy climate of the tropics is perfect for growing bananas. (Tropiklerin ılıman iklimi muz yetiştirmek için mükemmeldir.)
  14. The balmy evening air was filled with the sound of crickets. (Ilıman akşam havası çekirge sesleriyle doluydu.)
  15. The balmy touch of the sun on her skin made her feel alive. (Güneşin tenine dokunuşu onu canlı hissettirdi.)
  16. The balmy summer nights were perfect for stargazing. (Ilıman yaz geceleri yıldızları izlemek için mükemmeldi.)
  17. The balmy waves lapped against the shore. (Ilıman dalgalar kıyıya vurdu.)
  18. The balmy weather was a welcome change from the cold winter. (Yumuşak hava soğuk kış
  1. The balmy scent of lavender filled the air. (Lavantanın yumuşak kokusu havayı doldurdu.)
  2. The balmy breeze carried the sound of laughter from the nearby park. (Ilıman rüzgar yakındaki parktan gelen kahkahaları taşıdı.)

(Türkçe çeviriler sadece anlamları aktarmak için yapılmıştır, cümlelerin İngilizce halleri önemlidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.