Baleful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Baleful İle İlgili Cümleler
Baleful, kötü niyetli veya zararlı anlamına gelir.
- She gave me a baleful look before storming out of the room. (O bana zarar vermek isteyen bir bakış attıktan sonra odadan çıkıp gitti.)
- The baleful influence of drugs destroyed his life. (Uyuşturucuların zararlı etkisi hayatını mahvetti.)
- The baleful effects of climate change are already evident. (İklim değişikliğinin zararlı etkileri zaten belirgin hale geldi.)
- He felt the baleful gaze of the enemy on him. (Düşmanın zararlı bakışlarını üzerinde hissetti.)
- The baleful aura around him made everyone uneasy. (Onu çevreleyen zararlı aura herkesi huzursuz etti.)
- The baleful spell cast by the witch turned him into a toad. (Cadı tarafından yapılan zararlı büyü onu bir kurbağaya çevirdi.)
- The baleful intent behind his smile was not lost on her. (Gülümsemesinin arkasındaki zararlı niyet ondan kaçmadı.)
- The baleful creatures lurking in the shadows made him shiver. (Gölgede pusuya yatan zararlı yaratıklar onu ürpertti.)
- She could feel the baleful energy emanating from the cursed object. (Lanetli nesneden yayılan zararlı enerjiyi hissedebiliyordu.)
- The baleful rumors spread by her enemies were baseless. (Düşmanları tarafından yayılan zararlı söylentiler temelsizdi.)
- His baleful stare made her feel uneasy. (Onun zararlı bakışları onu huzursuz etti.)
- The baleful storm destroyed the entire village. (Zararlı fırtına bütün köyü yok etti.)
- The baleful expression on his face showed his true intentions. (Yüzündeki zararlı ifade gerçek niyetlerini gösterdi.)
- The baleful creature had sharp claws and fangs. (Zararlı yaratığın keskin pençeleri ve dişleri vardı.)
- The baleful ritual was performed to summon an evil spirit. (Zararlı ritüel kötü bir ruhu çağırmak için yapıldı.)
- The baleful consequences of his actions were dire. (Onun eylemlerinin zararlı sonuçları feci idi.)
- The baleful atmosphere in the haunted house made her want to leave. (Perili evdeki zararlı atmosfer onu gitmek istemeye zorladı.)
- The baleful glow of the fire illuminated the dark forest. (Ateşin zararlı parıltısı karanlık ormanı aydınlattı.)
- The baleful sound of the alarm signaled danger. (Alarmın zararlı sesi tehlike işaret etti.)
- The baleful intentions of the dictator were clear to everyone. (Diktatörün zararlı
niyetleri herkes tarafından açıktı.)
Hemen Yorum Yaz