Balcony İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Balcony İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Balcony

Balcony, Türkçe’de “balkon” anlamına gelir. Genellikle ev veya apartman dairelerinin dışında, açık havada bulunan, çoğunlukla birinci kat veya üstünde yer alan küçük bir platformdur.

  1. I love to sit on the balcony and watch the sunset. (Ben, balkonda oturup gün batımını izlemeyi severim.)
  2. The apartment has a small balcony overlooking the park. (Apartman dairesinin, parka bakan küçük bir balkonu var.)
  3. She likes to decorate the balcony with flowers. (O, balkonu çiçeklerle dekore etmeyi sever.)
  4. The view from the balcony was breathtaking. (Balkondan manzara nefes kesiciydi.)
  5. He leaned on the balcony railing and looked down at the street. (O, balkon korkuluklarına yaslandı ve sokağa baktı.)
  6. The party spilled out onto the balcony. (Parti, balkona taştı.)
  7. The balcony is a great place to relax and read a book. (Balkon, dinlenmek ve kitap okumak için harika bir yerdir.)
  8. She sat on the balcony and drank her morning coffee. (O, balkonda oturdu ve sabah kahvesini içti.)
  9. The couple stood on the balcony and waved to their friends below. (Çift, balkonda durdu ve aşağıdaki arkadaşlarına el salladı.)
  10. The cat liked to sunbathe on the balcony. (Kedi, balkonda güneşlenmeyi severdi.)
  11. The balcony is a great place to watch fireworks. (Balkon, havai fişekleri izlemek için harika bir yerdir.)
  12. The neighbors on the floor above us were having a party on their balcony. (Üstümüzdeki komşular, balkonlarında parti yapıyorlardı.)
  13. She hung her laundry out to dry on the balcony. (O, çamaşırlarını balkonda kurutmak için astı.)
  14. The couple enjoyed breakfast on the balcony while watching the sunrise. (Çift,

    balkonda oturup güneş doğarken kahvaltı yapmaktan keyif aldılar.)

  15. The sound of the rain on the balcony was soothing. (Balkonda yağmurun sesi huzur vericiydi.)
  16. He smoked a cigarette on the balcony while talking on the phone. (O, telefonda konuşurken balkonda sigara içti.)
  17. The flowers on the balcony were in full bloom. (Balkondaki çiçekler tamamen açmıştı.)
  18. The balcony provided a nice view of the city skyline. (Balkon, şehir siluetinin güzel bir manzarasını sağladı.)
  19. She set up a small table and chairs on the balcony for a romantic dinner. (O, romantik bir yemek için balkonda küçük bir masa ve sandalyeler hazırladı.)
  20. The cat jumped onto the balcony from the neighboring roof. (Kedi, komşu çatısından balkona atladı.)
  21. He hung a birdfeeder on the balcony to attract birds. (Kuşları çekmek için, balkona bir kuş yemi asdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.