Awful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Awful (korkunç, berbat)
Awful kelimesi, korkunç, berbat anlamlarında kullanılan bir İngilizce kelime olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte, Awful kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler:
- The weather was just awful today. (Bugün hava gerçekten berbattı.)
- I had an awful experience at that restaurant. (O restoranda berbat bir deneyim yaşadım.)
- He has an awful temper. (Onun korkunç bir öfkesi var.)
- She looks awful in that dress. (O elbisede berbat görünüyor.)
- I had an awful nightmare last night. (Dün gece korkunç bir kabus gördüm.)
- This coffee tastes awful. (Bu kahve korkunç tadıyor.)
- That was an awful movie. (O, berbat bir filmdi.)
- I have an awful headache. (Korkunç bir baş ağrım var.)
- The food at that restaurant was awful. (O restorandaki yemekler berbattı.)
- I feel awful about what happened. (Olanlar hakkında çok kötü hissediyorum.)
- The traffic was just awful this morning. (Bu sabah trafik gerçekten korkunçtu.)
- The hotel room was awful. (Otel odası berbattı.)
- She has an awful singing voice. (Onun korkunç bir şarkı söyleme sesi var.)
- I had an awful time at the party. (O partide korkunç vakit geçirdim.)
- That was an awful decision. (O, berbat bir karardı.)
- The smell in here is awful. (Buradaki koku korkunç.)
- The service at that restaurant was awful. (O restorandaki hizmet berbatti.)
- I made an awful mistake. (Korkunç bir hata yaptım.)
- The music at the concert was awful. (Konserdeki müzik korkunçtu.)
- This is an awful situation. (Bu korkunç bir durum.)
- She had an awful accident and broke her leg. (O korkunç bir kaza geçirdi ve ayağını kırdı.)
- The smell coming from the kitchen was awful. (Mutfaktan gelen koku korkunçtu.)
- That was an awful performance by the team. (Takımın performansı berbattı.)
- I had an awful flight with so much turbulence. (Çok fazla türbülansla korkunç bir uçuş geçirdim.)
- The smell of the garbage was awful. (Çöpün kokusu korkunçtu.)
- She was in an awful mood all day. (Tüm gün korkunç bir ruh halindeydi.)
- The customer service was awful and unhelpful. (Müşteri hizmetleri korkunç ve yardımcı olmadı.)
- I felt awful after eating that spicy food. (O baharatlı yemekten sonra korkunç hissettim.)
- The hotel was in an awful location. (Otel korkunç bir konumda idi.)
- That was an awful presentation, I couldn’t follow it. (O berbat bir sunumdu, takip edemedim.)
Bu örnek cümleler, “Awful” kelimesinin kullanımını açıklarken aynı zamanda farklı durumlar için kullanılabilecek örnekler de sunmaktadır.
Hemen Yorum Yaz