Awful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Awful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Awful (korkunç, berbat)

Awful kelimesi, korkunç, berbat anlamlarında kullanılan bir İngilizce kelime olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte, Awful kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler:

  1. The weather was just awful today. (Bugün hava gerçekten berbattı.)
  2. I had an awful experience at that restaurant. (O restoranda berbat bir deneyim yaşadım.)
  3. He has an awful temper. (Onun korkunç bir öfkesi var.)
  4. She looks awful in that dress. (O elbisede berbat görünüyor.)
  5. I had an awful nightmare last night. (Dün gece korkunç bir kabus gördüm.)
  6. This coffee tastes awful. (Bu kahve korkunç tadıyor.)
  7. That was an awful movie. (O, berbat bir filmdi.)
  8. I have an awful headache. (Korkunç bir baş ağrım var.)
  9. The food at that restaurant was awful. (O restorandaki yemekler berbattı.)
  10. I feel awful about what happened. (Olanlar hakkında çok kötü hissediyorum.)
  11. The traffic was just awful this morning. (Bu sabah trafik gerçekten korkunçtu.)
  12. The hotel room was awful. (Otel odası berbattı.)
  13. She has an awful singing voice. (Onun korkunç bir şarkı söyleme sesi var.)
  14. I had an awful time at the party. (O partide korkunç vakit geçirdim.)
  15. That was an awful decision. (O, berbat bir karardı.)
  16. The smell in here is awful. (Buradaki koku korkunç.)
  17. The service at that restaurant was awful. (O restorandaki hizmet berbatti.)
  18. I made an awful mistake. (Korkunç bir hata yaptım.)
  19. The music at the concert was awful. (Konserdeki müzik korkunçtu.)
  20. This is an awful situation. (Bu korkunç bir durum.)
  1. She had an awful accident and broke her leg. (O korkunç bir kaza geçirdi ve ayağını kırdı.)
  2. The smell coming from the kitchen was awful. (Mutfaktan gelen koku korkunçtu.)
  3. That was an awful performance by the team. (Takımın performansı berbattı.)
  4. I had an awful flight with so much turbulence. (Çok fazla türbülansla korkunç bir uçuş geçirdim.)
  5. The smell of the garbage was awful. (Çöpün kokusu korkunçtu.)
  6. She was in an awful mood all day. (Tüm gün korkunç bir ruh halindeydi.)
  7. The customer service was awful and unhelpful. (Müşteri hizmetleri korkunç ve yardımcı olmadı.)
  8. I felt awful after eating that spicy food. (O baharatlı yemekten sonra korkunç hissettim.)
  9. The hotel was in an awful location. (Otel korkunç bir konumda idi.)
  10. That was an awful presentation, I couldn’t follow it. (O berbat bir sunumdu, takip edemedim.)

Bu örnek cümleler, “Awful” kelimesinin kullanımını açıklarken aynı zamanda farklı durumlar için kullanılabilecek örnekler de sunmaktadır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.