Awe-İnspiring İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Awe-İnspiring İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Awe-Inspiring İle İlgili Cümleler


Awe-inspiring, Türkçe anlamıyla hayranlık uyandıran, müthiş, etkileyici anlamına gelir. Bu kelime cümle içinde sıklıkla kullanılır ve aşağıdaki örnek cümleler bu kullanımı gösterir.

Örnek Cümleler:


1. The view from the mountaintop was awe-inspiring. (Dağın tepesinden görünen manzara hayranlık uyandırıcıydı.)
2. The orchestra’s performance was truly awe-inspiring. (Orkestranın performansı gerçekten müthişti.)
3. The cathedral’s towering spires were awe-inspiring. (Katedralin yükselen kuleleri etkileyiciydi.)
4. The sunset over the ocean was an awe-inspiring sight. (Okyanus üzerindeki günbatımı hayranlık uyandırıcı bir manzara idi.)
5. The Grand Canyon is an awe-inspiring natural wonder. (Grand Canyon doğal bir harika ve hayranlık uyandırıcıdır.)
6. The Taj Mahal is an awe-inspiring example of architectural beauty. (Taj Mahal mimari güzelliğin hayranlık uyandırıcı bir örneğidir.)
7. The Northern Lights are an awe-inspiring display of nature’s beauty. (Kuzey Işıkları doğanın güzelliğinin hayranlık uyandırıcı bir örneğidir.)
8. Standing at the base of a towering skyscraper can be an awe-inspiring experience. (Yükselen bir gökdelenin altında durmak etkileyici bir deneyim olabilir.)
9. The power and force of a waterfall can be awe-inspiring. (Bir şelalenin gücü ve kuvveti hayranlık uyandırıcı olabilir.)
10. The Great Wall of China is an awe-inspiring feat of human engineering. (Çin Seddi, insan mühendisliğinin hayranlık uyandırıcı bir başarısıdır.)
11. The sight of a shooting star can be awe-inspiring. (Bir yıldız kayması görmek hayranlık uyandırıcı olabilir.)
12. The majesty of a lion in the wild is awe-inspiring. (Vahşi doğadaki bir aslanın görkemi hayranlık uyandırıcıdır.)
13. The beauty of a butterfly’s wings is awe-inspiring. (Kelebeğin kanatlarının güzelliği hayranlık uyandırıcıdır.)
14. The majesty of a snow-capped mountain is awe-inspiring. (Karla kaplı bir dağın görkemi hayranlık uyandırıcıdır.)
15. The intricacy of a spider’s web is awe-inspiring. (Örümceğin ağındaki karmaşıklık hayranlık uyandırıcıdır.)
16. The vastness of the ocean is awe-inspiring. (Denizin genişliği hayranlık uyandırıcıdır.)
17. The beauty of a sunset over a city skyline is awe-inspiring. (Şehir silueti üzerindeki günbatımının güzelliği hayranlık uyandırıcıdır.)
18. The sound of a choir singing

in harmony can be awe-inspiring. (Bir koro uyumlu şekilde şarkı söylerken duyulan ses hayranlık uyandırıcı olabilir.)
19. The complexity and beauty of the universe is awe-inspiring. (Evrenin karmaşıklığı ve güzelliği hayranlık uyandırıcıdır.)

  1. The perseverance and determination of an Olympic athlete is awe-inspiring. (Bir Olimpiyat atletinin azmi ve kararlılığı hayranlık uyandırıcıdır.)

Bu örnek cümlelerde görüldüğü gibi, awe-inspiring kelimesi birçok farklı konuda kullanılabilir ve her zaman hayranlık uyandırıcı bir şeyi ifade etmek için kullanılır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.