Aware İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Aware
Aware Türkçe anlamı “farkında, bilinçli” olan bir sıfattır. Aşağıda, “aware” kelimesinin cümle içinde kullanımına örnekler verilmiştir.
- I am aware of the potential risks of skydiving. (Skydiving’in potansiyel risklerinin farkındayım.)
- She is aware that her phone is ringing. (Telefonunun çaldığının farkında.)
- We need to be aware of the consequences of our actions. (Eylemlerimizin sonuçlarının farkında olmamız gerekiyor.)
- He wasn’t aware that the meeting had been rescheduled. (Toplantının ertelendiğinin farkında değildi.)
- They are not aware of the rules of the game. (Oyunun kurallarının farkında değiller.)
- Are you aware of the environmental impact of your choices? (Seçimlerinizin çevresel etkilerinin farkında mısınız?)
- The company was not aware of the faulty products. (Şirket, hatalı ürünlerin farkında değildi.)
- I became aware of my own biases. (Kendi önyargılarımın farkına vardım.)
- The child is not aware of the danger. (Çocuk tehlikenin farkında değil.)
- She is aware that her behavior was inappropriate. (Davranışının uygun olmadığının farkında.)
- The team needs to be aware of the deadline. (Ekip, teslim tarihinden haberdar olmalıdır.)
- He was not aware that he was being followed. (Takip edildiğinin farkında değildi.)
- I am aware that this may be difficult. (Bu durumun zor olabileceğinin farkındayım.)
- The students need to be aware of the exam schedule. (Öğrenciler, sınav takviminin farkında olmalıdır.)
- She is not aware of the cultural differences. (Kültürel farklılıkların farkında değil.)
- The company is aware of the competition in the market. (Şirket, piyasada ki rekabetin farkında.)
- He became aware of his own mortality. (Kendi ölümlülüğünün farkına vardı.)
- They need to be aware of the legal consequences of their actions. (Eylemlerinin yasal sonuçlarının farkında olmaları gerekiyor.)
- The team is aware that they need to improve their performance. (Ekip, performanslarını geliştirmeleri gerektiğinin farkında.)
- The organization is not aware of the impact of their policies on marginalized communities. (Örgüt, politikalarının marjinalleştirilmiş topluluklar üzerindeki etkisinden haberdar değil.)
- He became aware of the importance of time management. (Zaman yönetiminin öneminin farkına vardı.)
- The employees need to be aware of the safety protocols. (Çalışanlar, güvenlik protokollerinin farkında olmalıdır.)
- She is not aware of the financial implications of her decision. (Kararının finansal sonuçlarının farkında değil.)
- The public needs to be aware of the dangers of smoking. (Halk, sigara içmenin tehlikelerinin farkında olmalıdır.)
- He was not aware of the cultural norms in the new country. (Yeni ülkedeki kültürel normların farkında değildi.)
- The organization is aware of the need for diversity and inclusion. (Örgüt, çeşitlilik ve kapsayıcılık gerekliliğinin farkında.)
- She is aware that she needs to improve her communication skills. (İletişim becerilerini geliştirmesi gerektiğinin farkında.)
- The team is aware of the impact of their project on the local community. (Ekip, proje’nin yerel toplum üzerindeki etkisinden haberdar.)
- He became aware of the need for work-life balance. (İş-yaşam dengesi gerekliliğinin farkına vardı.)
- The company needs to be aware of the ethical implications of their business practices. (Şirket, iş etiği sonuçlarının farkında olmalıdır.)
Hemen Yorum Yaz