Awake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Awake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Awake Nedir?

Awake kelimesi “uyanık” anlamına gelir ve genellikle uyku veya uyuşukluk durumunun tam tersi olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. I woke up early and felt fully awake. (Erken kalktım ve tamamen uyanık hissettim.)
  2. She remained awake all night to finish her project. (Projesini bitirmek için bütün gece uyanık kaldı.)
  3. The noise outside kept me awake for hours. (Dışarıdaki gürültü saatlerce uyanık kalmama neden oldu.)
  4. After drinking coffee, I felt more awake and alert. (Kahve içtikten sonra daha uyanık ve dikkatli hissettim.)
  5. The baby was finally awake after his nap. (Bebek kestirmesinin ardından sonunda uyanıktı.)
  6. I can’t seem to stay awake during this boring lecture. (Bu sıkıcı ders boyunca uyanık kalamıyorum gibi görünüyor.)
  7. The early morning sunlight made me feel awake and refreshed. (Erken sabah güneşi beni uyanık ve yenilenmiş hissettirdi.)
  8. She was still awake when her husband came home late at night. (Kocası geç saatte eve geldiğinde hala uyanıktı.)
  9. I need to stay awake for another hour to finish my work. (İşimi bitirmek için bir saat daha uyanık kalmam gerekiyor.)
  10. The loud music kept him awake all night. (Yüksek sesle çalan müzik bütün gece uyanık kalmasına neden oldu.)
  11. I had to drink another cup of coffee to stay awake during the meeting. (Toplantı boyunca uyanık kalmak için bir fincan daha kahve içmek zorunda kaldım.)
  12. She was still wide awake at midnight, unable to sleep. (Gece yarısında hala uyanık, uyuyamıyordu.)
  13. I couldn’t believe how awake I felt after only a few hours of sleep. (Sadece birkaç saat uyuduktan sonra ne kadar uyanık hissettiğime inanamadım.)
  14. He tried to stay awake during the movie, but eventually fell asleep. (Film boyunca uyanık kalmaya çalıştı, ancak sonunda uyudu.)
  15. The strong smell of coffee helped keep me awake during

    the long drive. (Uzun yolculuk boyunca uyanık kalmama yardımcı olan güçlü kahve kokusu.)

  16. I always feel more awake after a morning run. (Her zaman sabah koşusu yaptıktan sonra daha uyanık hissederim.)
  17. She had to drink energy drinks to stay awake during her night shift. (Gece vardiyasında uyanık kalmak için enerji içecekleri içmek zorunda kaldı.)
  18. The noise from the street made it hard to stay awake. (Sokaktan gelen gürültü uyanık kalmayı zorlaştırdı.)
  19. After a good night’s sleep, I woke up feeling awake and refreshed. (İyi bir gece uykusunun ardından uyanık ve yenilenmiş hissettim.)
  20. He struggled to stay awake during the boring lecture. (Sıkıcı ders boyunca uyanık kalmakta zorlandı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.