Auctioner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Auctioner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Auctioneer Nedir?

Auctioneer, açık arttırma yapan kişi ya da kurumlara verilen addır. Açık arttırmalar, insanlar arasında yapılan alım-satım işlemlerinde en yüksek fiyatı teklif edenin malı alma hakkını kazanması prensibine dayanır. Bu işlemleri yürüten kişiye de auctioneer adı verilir.

Örnek Cümleler:

1. The auctioneer opened the bidding at $1000. (Müzayede elemanı, açılış fiyatını 1000 dolardan açtı.)
2. The auctioneer was able to sell the painting for a record price. (Müzayede elemanı, resmi rekor bir fiyata satabildi.)
3. The auctioneer announced that the lot was sold to the highest bidder. (Müzayede elemanı, lotun en yüksek teklif verene satıldığını duyurdu.)
4. The auctioneer started the bidding with a reserve price of $500. (Müzayede elemanı, açılış fiyatını 500 dolara belirleyerek açık artırmaya başladı.)
5. The auctioneer was able to get the crowd excited about the artwork. (Müzayede elemanı, sanat eseri hakkında kitleyi heyecanlandırmayı başardı.)
6. The auctioneer paused as he waited for the bidding to slow down. (Müzayede elemanı, tekliflerin yavaşlamasını beklerken durakladı.)
7. The auctioneer handed the gavel to the winning bidder. (Müzayede elemanı, kazanan teklif verene çekiçi verdi.)
8. The auctioneer thanked the bidders for their participation. (Müzayede elemanı, katılımcılara katılımları için teşekkür etti.)
9. The auctioneer declared the auction closed after the final bid was placed. (Müzayede elemanı, son teklifin verilmesinin ardından müzayedeyi kapattı.)
10. The auctioneer kept the bidding going until no one else wanted to bid. (Müzayede elemanı, kimsenin teklif vermek istemediği ana kadar açık artırmaya devam etti.)
11. The auctioneer described the features of the item to the bidders. (Müzayede elemanı, malın özelliklerini teklif verenlere anlattı.)
12. The auctioneer signaled for the next lot to be brought out. (Müzayede elemanı, bir sonraki lotun getirilmesi için işaret verdi.)
13. The auctioneer asked the bidders to remain silent while he made an announcement. (Müzayede elemanı, bir duyuru yaparken teklif verenlerin sessiz kalmasını istedi.)
14. The auctioneer sold the antique vase for twice its estimated value. (Müzayede elemanı, antika vazoyu tahmin edilen değerinin iki katına sattı.)
15. The auctioneer lowered the price until someone made a bid. (Müzayede elemanı, biri

teklif verene kadar fiyatı düşürdü.)
16. The auctioneer requested identification from the winning bidder before finalizing the sale. (Müzayede elemanı, satışı tamamlamadan önce kazanan teklif verenden kimlik talep etti.)

17. The auctioneer announced that the auction would be rescheduled due to technical difficulties. (Müzayede elemanı, teknik zorluklar nedeniyle müzayedeyi erteleme kararı aldığını duyurdu.)
18. The auctioneer urged the bidders to bid quickly as the auction was running behind schedule. (Müzayede elemanı, müzayedenin programdan geride kaldığı için teklif verenleri hızlı teklif vermeye çağırdı.)
19. The auctioneer made a mistake in announcing the current bid and had to correct himself. (Müzayede elemanı, mevcut teklifi duyururken bir hata yaptı ve kendini düzeltmek zorunda kaldı.)
20. The auctioneer started the bidding war between two interested buyers. (Müzayede elemanı, iki ilgili alıcı arasında açık artırmada bir teklif savaşı başlattı.)