Attraction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Attraction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Attraction

Attraction, bir şeyin diğerini cezbetmesi veya çekiciliği anlamına gelir. İnsanlar genellikle bir kişiye, bir yere veya bir şeye çekilirler.

Örnek cümleler:

1. I felt a strong attraction towards her the moment I met her. (Onu tanıdığım anda güçlü bir çekim hissettim.)
2. The attraction of the city never fades for me. (Şehrin cazibesi asla benim için kaybolmaz.)
3. The theme park has many attractions that children love. (Lunaparkta çocukların sevdiği birçok çekim alanı var.)
4. He was not only attracted to her beauty but also to her intelligence. (Sadece onun güzelliğine değil, aynı zamanda zekasına da çekildi.)
5. The main attraction of the museum is the dinosaur exhibit. (Müzenin ana çekiciliği dinozor sergisi.)
6. I am attracted to people who have a good sense of humor. (İyi bir espri anlayışına sahip insanlara çekiliyorum.)
7. The gravitational attraction between two objects depends on their mass and distance. (İki nesne arasındaki çekim kütlesi ve mesafeye bağlıdır.)
8. The attraction between them was undeniable. (Aralarındaki çekim inkar edilemezdi.)
9. The beach is the main attraction of this town. (Plaj bu şehrin ana cazibe merkezi.)
10. Some people are attracted to danger and take unnecessary risks. (Bazı insanlar tehlikeye çekiliyor ve gereksiz riskler alıyorlar.)
11. The attraction between magnets is caused by their opposite charges. (Manyetikler arasındaki çekim zıt yüklerinden kaynaklanır.)
12. The attraction of fame can be very tempting. (Ünün cazibesi çok çekici olabilir.)
13. She felt a strong attraction to the exotic culture of the Far East. (Uzak Doğu’nun egzotik kültürüne karşı güçlü bir çekim hissetti.)
14. The theme park has many different attractions, such as roller coasters and water rides. (Lunaparkta roketler ve su kaydırağı gibi birçok farklı çekicilik var.)
15. The museum’s new exhibit is expected to be a major attraction for tourists. (Müzenin yeni sergisinin turistler için büyük bir çekim merkezi olması bekleniyor.)
16. Physical attraction is important in a romantic relationship, but it’s not everything. (Romantik bir ilişkide fiziksel çekim önemlidir, ama her şey değildir.)
17. The natural beauty of this area is a major attraction for hikers and nature lovers. (Bu bölgenin doğal güzelliği yürüyüşçüler ve doğa tutkunları için büyük bir çekim merkezidir.)
18. Some people are attracted to the adrenaline rush of extreme sports. (Bazı insanlar aşırı sporların adrenalin patlamasına çekiliyorlar.)
19. The company’s attractive salary

and benefits package is a major attraction for job seekers. (Şirketin çekici maaş ve yan hakları paketi iş arayanlar için büyük bir cazibe merkezidir.)
20. The attraction between two people can sometimes be inexplicable and mysterious. (İki insan arasındaki çekim bazen açıklanamaz ve gizemli olabilir.)