Attack İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Attack İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Attack İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Saldırmak, saldırı yapmak

  1. The enemy launched a surprise attack on our troops. (Düşman bir anda baskın yaparak askerlerimize saldırdı.)
  2. The lion will attack its prey when it gets hungry. (Aslan, acıkınca avına saldıracaktır.)
  3. The hacker tried to attack our computer system, but we had good security measures in place. (Hacker, bilgisayar sistemimize saldırmaya çalıştı, ancak iyi bir güvenlik önlemimiz vardı.)
  4. The bull attacked the matador during the bullfight. (Boğa, boğa güreşi sırasında matadora saldırdı.)
  5. The player decided to attack the opponent’s castle. (Oyuncu, rakibin kalelerine saldırmaya karar verdi.)
  6. The protesters attacked the police officers with rocks and bottles. (Protestocular, polis memurlarına taş ve şişe atarak saldırdılar.)
  7. The virus can attack your immune system and make you sick. (Virüs, bağışıklık sistemine saldırabilir ve sizi hasta edebilir.)
  8. The boxer was able to avoid the opponent’s attack and counter with a punch of his own. (Boksör, rakibinin saldırısından kaçınmayı başardı ve kendisi de bir yumrukla karşılık verdi.)
  9. The army was preparing to attack the enemy stronghold. (Ordu, düşmanın kalesine saldırmak için hazırlanıyordu.)
  10. The dog started barking and attacking the mailman. (Köpek, postacıya havlamaya ve saldırmaya başladı.)
  11. The sniper waited patiently for the right moment to attack. (Sekmeceler, saldırmak için doğru anı sabırla bekledi.)
  12. The car accident victim suffered a heart attack while in the ambulance. (Trafik kazası mağduru, ambulans içinde kalp krizi geçirdi.)
  13. The basketball team tried to attack the basket but missed the shot. (Basketbol takımı, hücumda hedefe saldırmaya çalıştı ancak şutunu kaçırdı.)
  14. The hacker’s attack caused the website to crash. (Hacker’ın saldırısı, web sitesinin çökmesine neden oldu.)
  15. The shark attacked the swimmer, but luckily he was able to swim away. (Köpekbalığı, yüzücüye saldırdı, ancak şanslı bir şekilde uzaklaşmayı başardı.)
  16. The soldiers were ordered to attack the enemy position at dawn. (Askerlere, şafakta düşman pozisyonuna saldırmaları emredildi.)
  17. The virus can attack any part of the body, including the lungs, brain, and heart. (Virüs, akciğerler, beyin ve kalp dahil olmak üzere vücudun herhangi bir yerine saldırabilir.)
  18. The soccer team decided to attack aggressively in the second half of the

game. (Futbol takımı, oyunun ikinci yarısında agresif bir şekilde hücum etmeye karar verdi.)
19. The criminal attempted to attack the security guard but was quickly subdued. (Suçlu, güvenlik görevlisine saldırmaya çalıştı ancak hızlı bir şekilde etkisiz hale getirildi.)

  1. The army used artillery to attack the enemy’s fortifications. (Ordu, düşmanın tahkimatlarına saldırmak için topçu kullanmıştı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.