Assortatively İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assortatively İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assortatively Nedir?


Assortatively, belirli özelliklere sahip bireylerin benzer özelliklere sahip bireylerle eşleşme eğilimidir. Örneğin, boy uzunluğu benzer olan kişilerin birbirleriyle daha sık eşleşmesi assortatively örneğidir.

  1. John and Jane got married because they both have a passion for traveling. (John ve Jane, ikisi de seyahat etmeye meraklı oldukları için evlendiler.)
  2. The study found that people tend to marry others with a similar level of education. (Araştırma, insanların benzer bir eğitim düzeyine sahip olanlarla evlenme eğiliminde olduğunu buldu.)
  3. The school prom is an event where students often assortatively date. (Okul balosu, öğrencilerin sıklıkla benzer özelliklere sahip insanlarla buluştuğu bir etkinliktir.)
  4. The dating app uses a sophisticated algorithm to match users assortatively. (Arkadaşlık uygulaması, kullanıcıları benzer özelliklere sahip kullanıcılarla eşleştirmek için sofistike bir algoritma kullanıyor.)
  5. Research has shown that assortative mating can increase genetic homogeneity within a population. (Araştırmalar, assortatif çiftleşmenin bir popülasyon içinde genetik homojenliği artırabileceğini göstermiştir.)
  6. In some species, assortative mating based on physical traits can lead to the development of subspecies. (Bazı türlerde, fiziksel özelliklere dayalı assortatif çiftleşme alt türlerin gelişmesine neden olabilir.)
  7. The company’s hiring process is assortative, with managers tending to hire candidates with similar backgrounds. (Şirketin işe alma süreci, yöneticilerin benzer arka planlara sahip adayları işe almaya eğilimli olduğu assortatif bir yapıya sahiptir.)
  8. The research found that assortative mating can have a significant impact on income inequality. (Araştırma, assortatif çiftleşmenin gelir eşitsizliği üzerinde önemli bir etkisi olabileceğini buldu.)
  9. The study suggested that assortative mating based on political beliefs could contribute to political polarization. (Araştırma, siyasi inançlara dayalı assortatif çiftleşmenin siyasi kutuplaşmaya katkıda bulunabileceğini öne sürdü.)
  10. The couple’s assortative mating based on their love for the outdoors has led to many adventures. (Çiftin açık hava sevgilerine dayalı assortatif çiftleşmesi birçok maceraya yol açtı.)
  11. The researchers found evidence of assortative mating in a population of wildflowers. (Araştırmacılar, yabani çiçeklerin bir popülasyonunda assortatif çiftleşmenin kanıtını buldular.)
  12. The school’s social hierarchy is assortative, with students tending to form cliques with

others of a similar socio-economic background. (Okulun sosyal hiyerarşisi assortatif, öğrencilerin benzer sosyo-ekonomik arka planlara sahip olanlarla takılmaya eğilimli oldukları bir yapıya sahip.)
13. The company’s team-building exercises are designed to encourage assortative interactions among employees. (Şirketin takım oluşturma etkinlikleri, çalışanlar arasında assortatif etkileşimleri teşvik etmek için tasarlanmıştır.)

  1. The study found that assortative mating can lead to a reduction in genetic diversity within a population. (Araştırma, assortatif çiftleşmenin bir popülasyon içinde genetik çeşitliliğin azalmasına neden olabileceğini buldu.)
  2. The couple’s assortative mating based on their shared love for art has led to a collection of beautiful paintings. (Çiftin sanata olan ortak sevgilerine dayalı assortatif çiftleşmesi güzel tablolar koleksiyonuna yol açtı.)
  3. The study suggested that assortative mating based on religious beliefs could contribute to religious polarization. (Araştırma, dini inançlara dayalı assortatif çiftleşmenin dini kutuplaşmaya katkıda bulunabileceğini öne sürdü.)
  4. The community’s social network is assortative, with people tending to associate with others of a similar age and interests. (Topluluğun sosyal ağı assortatif, insanlar benzer yaş ve ilgi alanlarına sahip olanlarla takılmaya eğilimlidir.)
  5. The research found that assortative mating based on personality traits can lead to the formation of distinct personality subgroups. (Araştırma, kişilik özelliklerine dayalı assortatif çiftleşmenin farklı kişilik alt gruplarının oluşmasına neden olabileceğini buldu.)
  6. The couple’s assortative mating based on their shared love for music has led to many nights spent at concerts. (Çiftin müziğe olan ortak sevgilerine dayalı assortatif çiftleşmesi birçok konserde geçirilen gecelere yol açtı.)
  7. The study suggested that assortative mating based on physical attractiveness could contribute to beauty standards that exclude certain groups of people. (Araştırma, fiziksel çekiciliğe dayalı assortatif çiftleşmenin, belirli insan gruplarını dışlayan güzellik standartlarına katkıda bulunabileceğini öne sürdü.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.