Assort İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assort İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assort kelimesi, “çeşitlilik” anlamına gelir ve bir grup veya topluluk içinde farklı tiplerde veya özelliklerde şeylerin bir araya getirilmesini ifade eder.

1. The store offers a wide assortment of fruits and vegetables. (Mağaza, geniş bir meyve ve sebze çeşitliliği sunuyor.)
2. She spent hours assorting the different colored candies into separate jars. (Farklı renkteki şekerleri ayrı kavanozlara ayırmak için saatler harcadı.)
3. The professor asked the students to assort themselves into groups for the class project. (Profesör, sınıf projesi için öğrencilerin kendilerini gruplara ayırmalarını istedi.)
4. The library has an extensive assortment of books on a variety of subjects. (Kütüphane, çeşitli konularda geniş bir kitap çeşitliliğine sahip.)
5. The chef used an assortment of spices to create the unique flavor of the dish. (Şef, yemeğin benzersiz tadını oluşturmak için çeşitli baharatlar kullandı.)
6. The art exhibit featured an assortment of paintings, sculptures, and photographs. (Sanat sergisi, resimler, heykeller ve fotoğrafların çeşitli bir karışımını sergiledi.)
7. The teacher asked the students to assort the different types of rocks into categories. (Öğretmen, öğrencilerden farklı türdeki kayaları kategorilere ayırmalarını istedi.)
8. The clothing store has an impressive assortment of designer brands. (Giyim mağazası, etkileyici bir tasarımcı marka çeşitliliğine sahip.)
9. The gift basket contained an assortment of chocolates, candies, and cookies. (Hediye sepeti, çikolata, şeker ve kurabiyelerin çeşitli bir karışımını içeriyordu.)
10. The toy store has a vast assortment of games and puzzles for children. (Oyuncak mağazası, çocuklar için geniş bir oyun ve bulmaca çeşitliliğine sahip.)
11. The artist used an assortment of colors to create a vibrant painting. (Sanatçı, canlı bir resim oluşturmak için farklı renkler kullandı.)
12. The hardware store offers an assortment of tools for different types of projects. (Donanım mağazası, farklı tipteki projeler için araçların çeşitli bir karışımını sunar.)
13. The bakery sells an assortment of bread, pastries, and cakes. (Fırın, ekmek, pastane ürünleri ve keklerin çeşitli bir karışımını satıyor.)
14. The company has an impressive assortment of products for customers to choose from. (Şirketin, müşterilerin seçebileceği etkileyici bir ürün çeşitliliği var.)
15. The music festival features an assortment of genres, from rock to jazz to hip hop. (Müzik festivali, rock’tan

jazza ve hip hop’a kadar birçok müzik tarzının çeşitli bir karışımını içeriyor.)
16. The museum has an assortment of artifacts from different historical periods. (Müze, farklı tarihi dönemlerden artefaktların çeşitli bir karışımına sahip.)

17. The company offers an assortment of services to meet the diverse needs of its customers. (Şirket, müşterilerinin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak için hizmetlerin çeşitli bir karışımını sunar.)
18. The cocktail menu features an assortment of drinks with different types of liquor. (Kokteyl menüsü, farklı türde likörlerle hazırlanmış içeceklerin çeşitli bir karışımını içerir.)
19. The farmer’s market offers an assortment of fresh produce, including fruits, vegetables, and herbs. (Çiftçi pazarı, meyve, sebze ve otlar da dahil olmak üzere taze ürünlerin çeşitli bir karışımını sunar.)
20. The book club read an assortment of novels, from classic literature to contemporary bestsellers. (Kitap kulübü, klasik edebiyattan çağdaş en çok satanlara kadar birçok romanın çeşitli bir karışımını okudu.)