Assail İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assail İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assail

Assail, saldırmak anlamına gelen bir fiildir.

  1. The protesters were about to assail the police barricade. (Protestocular polis barikatına saldırmak üzereydiler.)
  2. The fortress was assailed by enemy troops. (Kale düşman askerleri tarafından saldırıya uğradı.)
  3. The boxer assailed his opponent with a series of quick jabs. (Boksör rakibine hızlı bir dizi yumrukla saldırdı.)
  4. Critics assailed the politician for his controversial remarks. (Eleştirmenler siyasetçiyi tartışmalı açıklamaları nedeniyle eleştirdiler.)
  5. The town was assailed by a fierce storm. (Kasaba şiddetli bir fırtına tarafından vuruldu.)
  6. The company was assailed by a wave of negative publicity. (Şirket olumsuz bir reklam dalgası ile saldırıya uğradı.)
  7. The enemy forces assailed the city from all sides. (Düşman güçleri şehre her taraftan saldırdı.)
  8. The athlete was assailed by cramps during the marathon. (Sporcu maraton sırasında kramplarla mücadele etmek zorunda kaldı.)
  9. The knight assailed the dragon with his sword. (Şövalye kılıcıyla ejderhayı vurdu.)
  10. The army assailed the enemy stronghold with heavy artillery. (Ordu ağır topçularla düşman kaleye saldırdı.)
  11. The prosecutor assailed the defendant’s alibi. (Savcı sanığın mazeretini sorguladı.)
  12. The disease assailed the population, causing widespread panic. (Hastalık nüfusa saldırdı, yaygın panik yarattı.)
  13. The singer was assailed by stage fright before the performance. (Şarkıcı performans öncesinde sahne korkusuyla mücadele etti.)
  14. The rebels assailed the government troops with guerrilla tactics. (Rebeller gerilla taktikleriyle hükümet birliklerine saldırdı.)
  15. The company assailed its competitors with aggressive marketing tactics. (Şirket rakiplerine agresif pazarlama taktikleriyle saldırdı.)
  16. The football team assailed their opponents with a relentless offense. (Futbol takımı rakiplerine durmak bilmeyen bir hücumla saldırdı.)
  17. The terrorist group assailed the embassy with a bomb attack. (Terör örgütü bombalı bir saldırıyla elçiliğe saldırdı.)
  18. The storm assailed the ship with powerful waves. (Fırtına gemiyi güçlü dalgalarla vurdu.)
  19. The lawyer assailed the witness with aggressive cross-examination. (Avukat şahidi agresif bir sorguyla sorguladı.)
  20. The disease assailed the crops, causing a severe food shortage. (Hastalık mahsullere saldırdı, ciddi bir gıda kıtlığına neden oldu.)
  1. The village was assailed by a swarm of locusts, destroying the crops. (Köy bir sürü çekirge tarafından saldırıya uğradı ve mahsulleri yok etti.)
  2. The athlete assailed the world record with an incredible performance. (Sporcu inanılmaz bir performansla dünya rekoruna saldırdı.)
  3. The boxer was assailed by his opponent’s powerful punches. (Boksör rakibinin güçlü yumruklarıyla saldırıya uğradı.)
  4. The company was assailed by a cyber attack, compromising sensitive data. (Şirket bir siber saldırıya uğradı ve hassas verileri tehlikeye attı.)
  5. The city was assailed by a series of terrorist bombings. (Şehir bir dizi terörist bombalama ile saldırıya uğradı.)
  6. The warrior assailed the enemy with a battle cry. (Savaşçı savaş narasıyla düşmana saldırdı.)
  7. The team was assailed by injuries throughout the season. (Takım sezon boyunca yaralanmalarla boğuştu.)
  8. The politician assailed his opponent’s character in a smear campaign. (Siyasetçi rakibinin karakterine karşı iftira kampanyasıyla saldırdı.)
  9. The singer was assailed by negative reviews after her performance. (Şarkıcı performansından sonra olumsuz eleştirilerle saldırıya uğradı.)
  10. The castle was assailed by enemy catapults, damaging the walls. (Kale düşman katarlarının saldırısına uğradı ve duvarları hasar gördü.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.