Ascend İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ascend İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ascend

Ascend, “yukarı çıkmak”, “yükselmek” anlamlarına gelir. İşte “ascend” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

  1. She watched the hot air balloon ascend into the sky. (Sıcak hava balonunun gökyüzüne yükselmesini izledi.)
  2. The climbers had to ascend a steep cliff to reach the summit. (Tırmanıcılar, zirveye ulaşmak için dik bir uçurumu tırmanmak zorunda kaldılar.)
  3. The elevator began to ascend slowly. (Asansör yavaşça yükselmeye başladı.)
  4. He had to ascend three flights of stairs to reach his apartment. (Apartmanına ulaşmak için üç kat merdiven çıkmak zorunda kaldı.)
  5. The drone slowly ascended into the air. (Drone yavaşça havaya yükseldi.)
  6. The bird flapped its wings and began to ascend higher and higher. (Kuş kanat çırptı ve daha yükseklere çıkmaya başladı.)
  7. It took him hours to ascend to the top of the mountain. (Dağın tepesine tırmanması saatler sürdü.)
  8. The airplane began to ascend after takeoff. (Uçak kalkıştan sonra yükselmeye başladı.)
  9. The hot air rises and begins to ascend. (Sıcak hava yükselmeye başlar.)
  10. The astronaut slowly ascended the ladder to the space shuttle. (Astronot, uzay mekiğine tırmanmak için merdiveni yavaşça çıktı.)
  11. The sun begins to ascend over the horizon. (Güneş ufuk çizgisinin üzerine yükselmeye başlar.)
  12. They had to ascend a narrow path to reach the castle at the top of the hill. (Tepedeki kaleye ulaşmak için dar bir patika yükselmeleri gerekiyordu.)
  13. The mountain climber ascended the cliff with ease. (Dağcı, uçurumu kolaylıkla tırmandı.)
  14. The trail ascended steeply for the next mile. (Yol bir sonraki mil için dik bir şekilde yükseldi.)
  15. The hot air balloon began to ascend higher into the sky. (Sıcak hava balonu gökyüzünde daha yükseklere yükselmeye başladı.)
  16. The temperature in the room began to ascend as more people entered. (Daha fazla insan girdikçe, odadaki sıcaklık yükselmeye başladı.)
  17. The elevator continued to ascend until it reached the top floor. (Asansör, en üst kattaki kata kadar yükselmeye devam etti.)
  18. She felt a sense of exhilaration as she ascended the mountain. (Dağı tırmandıkça heyecan hissetti.)
  19. The staircase ascended in a spiral. (Merdivenler bir spiral şeklinde yükseldi.)
  20. The hot air balloon slowly ascended above the treetops. (Sıcak hava balonu yavaşça ağaçların tepes
  1. The rocket began to ascend rapidly into the atmosphere. (Roket, atmosfere hızla yükselmeye başladı.)
  2. The price of the stock continued to ascend throughout the day. (Hisse senedinin fiyatı tüm gün boyunca yükselmeye devam etti.)
  3. She felt her spirits begin to ascend as she achieved her goal. (Hedefine ulaştıkça moralinin yükseldiğini hissetti.)
  4. The airplane ascended to cruising altitude and leveled off. (Uçak seyir yüksekliğine çıktı ve düzeldi.)
  5. The acrobat began to ascend the rope, performing incredible feats as he climbed. (Havada ip üzerinde tırmanarak inanılmaz gösteriler yapan akrobat, yükselmeye başladı.)
  6. The climber used ropes and climbing gear to ascend the icy peak. (Dağcı, buzlu zirveye tırmanmak için ip ve tırmanma ekipmanı kullandı.)
  7. The sun slowly ascended above the ocean, casting a warm glow on the beach. (Güneş yavaşça okyanusun üzerine yükseldi ve plaja sıcak bir ışık yaydı.)
  8. The athlete’s heart rate began to ascend as he approached the finish line. (Sporcu, finiş çizgisine yaklaştıkça kalp atış hızı artmaya başladı.)
  9. The river ascended the mountain, carving a beautiful path through the landscape. (Nehir, dağı tırmanarak, manzaraya güzel bir yol açtı.)
  10. The climber’s stamina and endurance were tested as he ascended the steep slope. (Dağcının dayanıklılığı ve dayanma gücü, dik yamaçları tırmandıkça test edildi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.