Aright İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aright İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aright

Türkçe Anlamı: Tamam, pekala, iyi, doğru

1. Aright, let’s get started. (Tamam, başlayalım.)
2. Everything seems alright so far. (Her şey şimdiye kadar iyi görünüyor.)
3. Are you alright? You seem upset. (İyimisin? Üzgün görünüyorsun.)
4. The movie was alright, but nothing special. (Film iyiydi, ama özel bir şey değildi.)
5. Aright, let’s make a plan. (Tamam, bir plan yapalım.)
6. I hope everything goes alright with your job interview. (İş görüşmenizde her şeyin iyi gitmesini umuyorum.)
7. The food was alright, but not great. (Yemek iyiydi, ama harika değildi.)
8. I don’t feel alright, I think I’m getting sick. (İyi hissetmiyorum, sanırım hasta oluyorum.)
9. Aright, let’s try it your way. (Tamam, senin yollarını deneyelim.)
10. The weather today is alright, not too hot or too cold. (Bugün hava iyi, ne çok sıcak ne de çok soğuk.)
11. The test results came back alright, there’s nothing to worry about. (Test sonuçları iyi çıktı, endişelenecek bir şey yok.)
12. Aright, let’s get this project finished. (Tamam, bu projeyi bitirelim.)
13. She said she’s feeling alright now, after her surgery. (Ameliyatından sonra şimdi iyi hissettiğini söyledi.)
14. The traffic was alright today, not too bad. (Trafik bugün iyiydi, çok kötü değildi.)
15. Aright, let’s get to work. (Tamam, işe başlayalım.)
16. He didn’t do a great job, but it was alright. (Harika bir iş yapmadı, ama iyiydi.)
17. I’ll meet you at 6, is that alright? (Saat 6’da buluşalım, iyi mi?)

18. I’m not feeling alright about this decision, can we talk about it more? (Bu karar hakkında iyi hissetmiyorum, daha fazla konuşabilir miyiz?)
19. The party was alright, but it could have been better. (Parti iyi geçti, ama daha iyi olabilirdi.)
20. Aright, let’s wrap up this meeting. (Tamam, bu toplantıyı bitirelim.)

Türkçe Karşılıkları: Tamam, pekala, iyi, doğru.