Areally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Areally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Areally

Areally, “bir alanın toplam yüzölçümü” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. The areal extent of the forest fire is still being determined. (Orman yangınının alanı hala belirleniyor.)
  2. The areal density of the population in this city is quite high. (Bu şehirde nüfus yoğunluğu oldukça yüksek.)
  3. The areal coverage of the satellite imagery is impressive. (Uydu görüntülerinin kapsama alanı etkileyici.)
  4. The areal view from the top of the mountain was breathtaking. (Dağın tepesinden bakıldığında manzara nefes kesiciydi.)
  5. The areal survey revealed the archaeological site’s true size. (Alan araştırması, arkeolojik sitenin gerçek boyutunu ortaya çıkardı.)
  6. The areal distribution of the species was studied extensively. (Türlerin alan dağılımı kapsamlı bir şekilde incelendi.)
  7. The areal extent of the flood damage was much larger than initially estimated. (Sel hasarının alanı başlangıçta tahmin edilenden çok daha büyüktü.)
  8. The areal velocity of the airplane was too low for a safe landing. (Uçağın alan hızı güvenli bir iniş için çok düşüktü.)
  9. The areal distribution of rainfall was uneven across the region. (Yağışın alan dağılımı bölge genelinde dengesizdi.)
  10. The areal coverage of the radar system was expanded to detect incoming missiles. (Radar sisteminin kapsama alanı, gelen füzeleri tespit etmek için genişletildi.)
  11. The areal measurement of the building site was essential for calculating construction costs. (İnşaat maliyetlerini hesaplamak için yapı alanının ölçülmesi önemliydi.)
  12. The areal extent of the desertification process was alarming. (Çölleşme sürecinin alanı endişe vericiydi.)
  13. The areal density of the stars in that galaxy is astonishingly high. (O galaksideki yıldızların yoğunluğu şaşırtıcı derecede yüksek.)
  14. The areal coverage of the drone’s camera was expanded for better surveillance. (Drone’un kamerasının kapsama alanı, daha iyi gözetim için genişletildi.)
  15. The areal extent of the national park was recently increased. (Milli parkın alanı yakın zamanda arttırıldı.)
  16. The areal distribution of different soil types affects crop growth. (Farklı toprak tiplerinin alan dağılımı, bitki büyümesini etkiler.)
  17. The areal view of the city skyline was beautiful at sunset. (Şehir siluetinin alan görünümü gün batımında güzeldi.)
  18. The areal measurement of the swimming pool was needed to buy the correct amount of pool chemicals. (Yüzme havuzunun alanının ölçülmesi, doğru miktarda havuz kimyasalı satın almak için gereklidir.)
  19. The areal extent of the

oil spill was causing widespread damage to marine life. (Petrol sızıntısının alanı, deniz yaşamına geniş çapta zarar veriyordu.)
20. The areal distribution of wind turbines is a key factor in maximizing renewable energy production. (Rüzgar türbinlerinin alan dağılımı, yenilenebilir enerji üretimini maksimize etmek için önemli bir faktördür.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.