Approach İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Approach İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Approach (Yaklaşım)

Approach kelimesi bir eylem ya da fikrin nasıl ele alındığını ifade eder. Aynı zamanda birine yaklaşmak ya da yakınlaşmak anlamında da kullanılabilir.

1. The company is taking a different approach to marketing this year. (Firma bu yıl pazarlamaya farklı bir yaklaşım sergiliyor.)
2. I approached the teacher after class to ask a question. (Sınıftan sonra öğretmene bir soru sormak için yaklaştım.)
3. We need to take a more strategic approach to this project. (Bu projeye daha stratejik bir yaklaşım sergilememiz gerekiyor.)
4. The approach of winter brings with it colder temperatures. (Kışın yaklaşması ile birlikte daha soğuk hava getirir.)
5. I’m not sure what approach to take with this difficult client. (Bu zor müşteriyle nasıl bir yaklaşım sergilemem gerektiğinden emin değilim.)
6. The plane made its final approach to the runway. (Uçak pistine son yaklaşmasını gerçekleştirdi.)
7. We need to approach the problem from a different angle. (Soruna farklı bir açıdan yaklaşmamız gerekiyor.)
8. I don’t like his approach to dealing with conflict. (Çatışmayla başa çıkma şekline hoşlanmıyorum.)
9. The best approach is to start small and work your way up. (En iyi yaklaşım, küçük başlayıp yavaş yavaş ilerlemektir.)
10. His approach to life is to always stay positive. (Hayata yaklaşımı her zaman pozitif kalmak şeklindedir.)
11. We took a cautious approach to investing our money. (Parayı yatırma konusunda dikkatli bir yaklaşım sergiledik.)
12. The new employee has a fresh approach to problem-solving. (Yeni çalışan problemlere farklı bir yaklaşım sergiliyor.)
13. It’s important to approach the situation with empathy. (Duruma empatiyle yaklaşmak önemlidir.)
14. The approach of the deadline motivated us to work harder. (Süre dolmadan önceki yaklaşım, daha sıkı çalışmamızı sağladı.)
15. The police approached the suspect cautiously. (Polis şüpheliye dikkatli bir şekilde yaklaştı.)
16. We need to take a more collaborative approach to this project. (Bu projeye daha işbirlikçi bir yaklaşım sergilememiz gerekiyor.)
17. Her approach to cooking is to use fresh, organic ingredients. (Yemek pişirme konusunda yaklaşımı taze, organik malzemeler kullanmaktır.)
18. The doctor approached the patient with kindness and understanding. (Doktor hasta ile anlayışlı ve nazik bir şekilde yaklaştı.)
19. The approach to the summit was steep and treacherous. (Zirveye yaklaşım dik ve tehlikeliydi.)
20. His approach to learning a new language is to practice every day. (Yeni bir

dil öğrenme konusundaki yaklaşımı her gün pratik yapmaktır.)