Apprenticeship İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apprenticeship İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apprenticeship

An apprenticeship is a system of training a new generation of practitioners of a trade or profession with on-the-job training and often some accompanying study.

  1. He was offered an apprenticeship with a local carpenter. (Ona yerel bir marangozla çıraklık teklif edildi.)
  2. The apprenticeship program requires a commitment of at least two years. (Çıraklık programı en az iki yıllık bir taahhüt gerektirir.)
  3. She completed her apprenticeship and became a licensed electrician. (Çıraklığı tamamladı ve lisanslı bir elektrikçi oldu.)
  4. He started his apprenticeship as a mechanic when he was only 16 years old. (Sadece 16 yaşındayken, tamirci olarak çıraklığına başladı.)
  5. The company offers apprenticeships in a range of different fields. (Şirket farklı alanlarda çıraklık programları sunar.)
  6. During his apprenticeship, he learned valuable skills that he still uses today. (Çıraklığı sırasında, bugün hala kullandığı değerli beceriler öğrendi.)
  7. The apprenticeship scheme provides a clear path to employment for young people. (Çıraklık programı, gençler için net bir istihdam yolunu sağlar.)
  8. After completing her apprenticeship, she decided to start her own business. (Çıraklığını tamamladıktan sonra, kendi işini kurmaya karar verdi.)
  9. The apprenticeship included both practical training and classroom instruction. (Çıraklık, hem pratik eğitim hem de sınıf eğitimini içeriyordu.)
  10. He applied for an apprenticeship as a chef at a five-star restaurant. (Beş yıldızlı bir restoranda şef olarak çıraklık için başvuruda bulundu.)
  11. The apprenticeship program offers a chance to learn while earning a wage. (Çıraklık programı, bir ücret kazanırken öğrenme şansı sunar.)
  12. During his apprenticeship, he worked closely with experienced professionals. (Çıraklığı sırasında, deneyimli profesyonellerle yakından çalıştı.)
  13. The apprenticeship provided a valuable opportunity to gain practical experience in the industry. (Çıraklık, endüstride pratik deneyim kazanmak için değerli bir fırsat sağladı.)
  14. She was accepted into the apprenticeship program after a rigorous selection process. (Sıkı bir seçim sürecinden sonra, çıraklık programına kabul edildi.)
  15. The apprenticeship helped him to develop a strong work ethic and a sense of responsibility. (Çıraklık, ona güçlü bir çalışma etiği ve sorumluluk duygusu kazandırdı.)
  16. The company has a long history of offering high-quality apprenticeships. (Şirket, yüksek kaliteli çıraklık programları sunma konusunda uzun bir geçmişe sahiptir.)
  17. The apprenticeship program is designed to provide a structured learning environment. (Çıraklık programı, yapılandırılmış bir öğrenme ortamı sağlamak için tasarlanmıştır.)
  18. He decided to pursue an apprenticeship instead of going to college. (Koleje gitmek yerine, bir çıraklık programına katılmaya karar verdi.)
  19. The apprenticeship gave her the opportunity to work on real-world projects. (Çıraklık, gerçek dünya projelerinde çalışma fırsatı verdi.)
  20. The apprenticeship program is open to people of all ages and backgrounds. (Çıraklık programı, her yaş ve geçmişe sahip insanlara açıktır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.