Appreciator-Appreciatory İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Appreciator-Appreciatory İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Appreciator-Appreciatory Nedir?

Appreciator-Appreciatory, bir şeyi takdir eden, değer veren veya takdir edici anlamına gelir. Appreciator, takdir eden kişi anlamına gelirken, appreciatory ise takdir edici anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. I am an appreciator of art. (Sanata takdir eden biriyim.)
  2. His appreciatory comments made her day. (Onun takdir edici yorumları onun gününü aydınlattı.)
  3. She is an appreciator of good food. (O, lezzetli yemeğe değer veren bir kişidir.)
  4. The appreciator of the painting stood in front of it for hours. (Tablonun takdir eden kişisi saatlerce önünde durdu.)
  5. The audience gave an appreciatory applause to the performance. (İzleyiciler performansa takdir edici bir alkış verdiler.)
  6. As an appreciator of beauty, he found the sunset mesmerizing. (Güzelliğe değer veren biri olarak, o gün batımını büyüleyici buldu.)
  7. Her appreciatory words brought tears to my eyes. (Onun takdir edici sözleri gözlerimden yaş getirdi.)
  8. The appreciator of the sculpture could see the artist’s vision in every detail. (Heykelin takdir eden kişisi, sanatçının vizyonunu her ayrıntıda görebildi.)
  9. He was an appreciator of classical music, but also enjoyed listening to pop songs. (O, klasik müziğe değer veren biriydi, ancak pop şarkıları dinlemekten de keyif alırdı.)
  10. The appreciatory tone of his voice made her feel appreciated. (Onun takdir edici ses tonu, kendini takdir edilmiş hissettirdi.)
  11. As an appreciator of nature, he always took his time on walks. (Doğaya değer veren biri olarak, yürüyüşlerinde her zaman vakit ayırırdı.)
  12. The appreciatory glances from the audience made her feel proud of her performance. (İzleyicilerin takdir edici bakışları performansından gurur duymasını sağladı.)
  13. The appreciator of the book found the plot to be captivating. (Kitabın takdir eden kişisi, hikayeyi büyüleyici buldu.)
  14. Her appreciatory gestures showed how much she valued their friendship. (Onun takdir edici jestleri, arkadaşlıklarının ne kadar değerli olduğunu gösterdi.)
  15. The appreciator of the play gave it a standing ovation. (Oyunun takdir eden kişisi, ayakta alkışladı.)
  16. As an appreciator of history, he loved visiting museums. (Tarihe değer veren biri olarak, müzeleri ziyaret etmekten hoşlanırdı.)
  17. The appreciatory message he received from his boss made his day. (Patronundan aldığı takdir edici mesaj onun gününü aydınlattı
  1. The appreciator of the movie loved the cinematography and the acting. (Filmin takdir eden kişisi, sinematografiyi ve oyunculuğu sevdi.)

  2. Her appreciatory attitude towards her colleagues made her a great team player. (Meslektaşlarına karşı takdir edici tavrı, onu harika bir takım oyuncusu yaptı.)

  3. The appreciator of fashion admired the designer’s creativity and attention to detail. (Modaya değer veren kişi, tasarımcının yaratıcılığını ve ayrıntılara verdiği önemi takdir etti.)

  4. Sanata takdir eden biriyim.

  5. Onun takdir edici yorumları onun gününü aydınlattı.

  6. O, lezzetli yemeğe değer veren bir kişidir.

  7. Tablonun takdir eden kişisi saatlerce önünde durdu.

  8. İzleyiciler performansa takdir edici bir alkış verdiler.

  9. Güzelliğe değer veren biri olarak, o gün batımını büyüleyici buldu.

  10. Onun takdir edici sözleri gözlerimden yaş getirdi.

  11. Heykelin takdir eden kişisi, sanatçının vizyonunu her ayrıntıda görebildi.

  12. O, klasik müziğe değer veren biriydi, ancak pop şarkıları dinlemekten de keyif alırdı.

  13. Onun takdir edici ses tonu, kendini takdir edilmiş hissettirdi.

  14. Doğaya değer veren biri olarak, yürüyüşlerinde her zaman vakit ayırırdı.

  15. İzleyicilerin takdir edici bakışları performansından gurur duymasını sağladı.

  16. Kitabın takdir eden kişisi, hikayeyi büyüleyici buldu.

  17. Onun takdir edici jestleri, arkadaşlıklarının ne kadar değerli olduğunu gösterdi.

  18. Oyunun takdir eden kişisi, ayakta alkışladı.

  19. Tarihe değer veren biri olarak, müzeleri ziyaret etmekten hoşlanırdı.

  20. Patronundan aldığı takdir edici mesaj onun gününü aydınlattı.

  21. Filmin takdir eden kişisi, sinematografiyi ve oyunculuğu sevdi.

  22. Meslektaşlarına karşı takdir edici tavrı, onu harika bir takım oyuncusu yaptı.

  23. Modaya değer veren kişi, tasarımcının yaratıcılığını ve ayrıntılara verdiği önemi takdir etti.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.