Apparentness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apparentness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apparentness Nedir?

Apparentness, görünürlük ya da belirginlik anlamlarına gelmektedir. Bir şeyin açık ya da net bir şekilde görülebilir veya anlaşılabilir olması anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. The apparentness of the solution to the problem made everyone happy. (Problem’in çözümünün açık görünürlüğü herkesi mutlu etti.)
  2. The apparentness of the mistake was clear from the beginning. (Hatanın görünürlüğü baştan beri açıktı.)
  3. The apparentness of the evidence convinced the jury of the defendant’s guilt. (Kanıtların açık görünürlüğü, jürinin sanığın suçluluğuna inanmasını sağladı.)
  4. The apparentness of the sunrise was breathtaking. (Güneşin doğuşunun belirginliği nefes kesiciydi.)
  5. The apparentness of the waterfall made it an attractive tourist destination. (Şelalenin görünürlüğü, onu çekici bir turistik yer haline getirdi.)
  6. The apparentness of the stars in the clear sky was amazing. (Açık gökyüzündeki yıldızların belirginliği şaşırtıcıydı.)
  7. The apparentness of the damage caused by the storm was devastating. (Fırtına tarafından oluşan hasarın açık görünürlüğü yıkıcıydı.)
  8. The apparentness of the mistake made the boss angry. (Hatayı açık bir şekilde yapmak, patronu kızdırdı.)
  9. The apparentness of the solution was welcomed by everyone. (Çözümün belirginliği herkes tarafından hoş karşılandı.)
  10. The apparentness of the snake made us run away. (Yılanın görünürlüğü bizi kaçmaya zorladı.)
  11. The apparentness of the problem made us work harder. (Problemin açık görünürlüğü bizi daha çok çalışmaya teşvik etti.)
  12. The apparentness of the colors in the painting made it beautiful. (Tablodaki renklerin belirginliği onu güzel yaptı.)
  13. The apparentness of the answer was a relief to the teacher. (Cevabın belirginliği öğretmeni rahatlattı.)
  14. The apparentness of the accident shocked everyone. (Kazanın açık görünürlüğü herkesi şoke etti.)
  15. The apparentness of the path made it easy to follow. (Yolun açık görünürlüğü onu takip etmeyi kolaylaştırdı.)
  16. The apparentness of the rules made the game fair. (Kuralların belirginliği oyunu adil hale getirdi.)
  17. The apparentness of the danger made us cautious. (Tehlikenin görünürlüğü bizi dikkatli olmaya yöneltti.)
  18. The apparentness of the singer’s talent made him popular. (Şarkıcının yeteneğinin açık görünürl

ü onu popüler yaptı.)
19. The apparentness of the solution was a relief to the team. (Çözümün belirginliği takıma rahatlama sağladı.)

  1. The apparentness of the problem helped us identify the root cause. (Sorunun belirginliği, temel sebebi belirlememize yardımcı oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.