Apostasy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apostasy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apostasy Nedir?

Apostasy, bir din veya inanç sisteminden çıkma veya terk etme eylemidir. Bu terim genellikle İslam dininde kullanılır, ancak diğer dinlerde de mevcuttur.

Örnek Cümleler:

1. Apostasy is considered a sin in Islam. (İslam’da irtidad günah olarak kabul edilir.)
2. He was excommunicated from the church for his apostasy. (Kiliseden irtidatı nedeniyle dışlandı.)
3. Her apostasy caused a stir in the community. (Onun her irtidatı toplumda büyük yankı uyandırdı.)
4. The punishment for apostasy can be severe in some countries. (Bazı ülkelerde irtidat cezası çok ağır olabilir.)
5. His apostasy was met with disappointment by his family. (Ailesi onun irtidatı karşısında hayal kırıklığına uğradı.)
6. She was afraid of being punished for apostasy. (O, irtidat cezası alacağından korkuyordu.)
7. The penalty for apostasy was death in some historical periods. (Bazı tarihi dönemlerde, irtidat cezası ölümdü.)
8. His apostasy from Christianity was a shock to his friends. (Hristiyanlıktan çıkması arkadaşları için bir şoktu.)
9. Many people have been persecuted for their apostasy throughout history. (Tarih boyunca birçok kişi irtidat nedeniyle zulme uğramıştır.)
10. He lost his job after his apostasy from Islam became public. (İslam’dan çıktığı açığa çıktıktan sonra işini kaybetti.)
11. The government declared apostasy illegal. (Hükümet irtidatı

yasa dışı ilan etti.)
12. She was disowned by her family for her apostasy. (Onun irtidatı nedeniyle ailesi tarafından reddedildi.)

13. The act of apostasy is viewed as a betrayal by some believers. (Bazı inananlar için irtidat eylemi bir ihanet olarak görülür.)
14. He faced discrimination and harassment after his apostasy. (Onun irtidatından sonra ayrımcılık ve tacizle karşı karşıya kaldı.)
15. The punishment for apostasy varies depending on the country and its laws. (Ülkeye ve yasalara bağlı olarak irtidat cezası değişir.)
16. His apostasy was seen as a sign of rebellion by the authorities. (O’nun irtidatı yetkililer tarafından bir isyan işareti olarak görüldü.)
17. Some people choose to remain silent about their apostasy to avoid persecution. (Zulümden kaçınmak için bazı insanlar irtidat hakkında sessiz kalmayı tercih eder.)
18. The concept of apostasy is controversial and debated among religious scholars. (İrtidat kavramı dini bilginler arasında tartışmalı ve üzerinde tartışılan bir konudur.)
19. He was ostracized by his community for his apostasy. (Toplumundan irtidatı nedeniyle dışlandı.)
20. Despite the risks, many people choose to embrace apostasy and leave their former beliefs behind. (Risklere rağmen, birçok insan irtidatı kabul eder ve eski inançlarını geride bırakır.)