Apologetically İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apologetically İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apologetically İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apologetically, özür dileyerek anlamına gelir. Aşağıda, apologetically kelimesinin kullanımıyla ilgili 20 örnek cümle verilmiştir.

  1. She apologetically explained why she couldn’t make it to the meeting. (Özür dileyerek, toplantıya katılamadığı nedenini açıkladı.)
  2. The waiter apologetically informed us that they had run out of steak. (Garson özür dileyerek, bifteklerinin tükendiğini bildirdi.)
  3. I apologetically declined the invitation, as I had already made other plans. (Başka planlarım olduğu için özür dileyerek daveti reddettim.)
  4. She apologetically returned the dress, as it didn’t fit her properly. (Elbisenin tam oturmadığı için özür dileyerek elbiseyi geri götürdü.)
  5. The employee apologetically admitted to making a mistake on the report. (Rapor üzerinde hata yaptığını özür dileyerek çalışan kabul etti.)
  6. He apologetically asked for an extension on the deadline. (Süre uzatımı için özür dileyerek başvuruda bulundu.)
  7. The CEO apologetically announced the company’s financial losses. (Şirketin mali kayıplarını özür dileyerek CEO duyurdu.)
  8. The athlete apologetically explained why he couldn’t participate in the race. (Koşuda yer alamayacağını özür dileyerek atlet açıkladı.)
  9. She apologetically returned the book to the library, as it was overdue. (Kitabın süresinin dolduğu için özür dileyerek kitabı kütüphaneye geri götürdü.)
  10. The teacher apologetically informed the students that the test had been postponed. (Sınavın ertelendiğini özür dileyerek öğrencilere bildiren öğretmen.)
  11. He apologetically explained why he was late for the appointment. (Randevuya geç kaldığı için özür dileyerek açıklama yapan kişi.)
  12. The receptionist apologetically told us that the hotel was fully booked. (Otelin tamamen dolu olduğunu özür dileyerek resepsiyonist bize bildirdi.)
  13. She apologetically declined the offer, as it didn’t align with her career goals. (Kariyer hedefleriyle uyuşmadığı için özür dileyerek teklifi reddetti.)
  14. The host apologetically explained why the food was delayed. (Yiyeceğin neden geciktiğini özür dileyerek açıklayan ev sahibi.)
  15. He apologetically asked for forgiveness for his mistake. (Hatayı için özür dileyerek affedilmeyi talep eden kişi.)
  16. The airline representative apologetically informed us that our flight had been canceled. (Uçağımızın iptal edildiğ

ğini özür dileyerek havayolu temsilcisi bize bildirdi.)
17. She apologetically asked if she could reschedule the meeting. (Toplantıyı yeniden planlayabilir mi diye özür dileyerek soran kişi.)

  1. The manager apologetically explained why the project was behind schedule. (Projenin neden geciktiğini özür dileyerek açıklayan yönetici.)
  2. He apologetically returned the borrowed money, as he couldn’t pay it back on time. (Ödünç aldığı parayı zamanında ödeyemeyeceği için özür dileyerek geri veren kişi.)
  3. The customer apologetically complained about the poor service. (Kötü hizmetten şikayet ederken özür dileyen müşteri.)

(Türkçe çeviriler, cümlelerin sonunda parantez içinde verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.