Antsy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Antsy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Antsy Nedir?

Antsy, huzursuz veya sabırsız olma durumunu ifade eden bir sıfat olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. I’m feeling antsy waiting for my friend to arrive. (Arkadaşımın gelmesini beklerken huzursuz hissediyorum.)
2. The long flight made me feel antsy. (Uzun uçuş beni huzursuz hissettirdi.)
3. He’s always antsy when he’s running late. (Geç kaldığında her zaman huzursuz olur.)
4. The children were getting antsy during the long car ride. (Uzun araba yolculuğu sırasında çocuklar huzursuzlanmaya başladı.)
5. She became antsy as the meeting went on longer than expected. (Toplantı beklenenden daha uzun sürdükçe huzursuz oldu.)
6. The dog became antsy when it sensed the approaching storm. (Yaklaşan fırtınayı hissettiğinde köpek huzursuz oldu.)
7. I get antsy if I don’t exercise regularly. (Düzenli egzersiz yapmazsam huzursuz olurum.)
8. Waiting in line for hours made me antsy. (Saatlerce sıra beklemek beni huzursuz etti.)
9. He was antsy to leave the party early. (Partiden erken ayrılmak için sabırsızdı.)
10. The delay in the project made everyone antsy. (Projenin gecikmesi herkesi huzursuz etti.)
11. She felt antsy about the upcoming exam. (Yaklaşan sınav hakkında huzursuz hissetti.)
12. The crowd was getting antsy as the concert started late. (Konser geç başladığında kalabalık huzursuzlanmaya başladı.)
13. I always get antsy before public speaking. (Her zaman halka açık konuşmadan önce huzursuz olurum.)
14. The lack of progress in the investigation was making the police antsy. (Araştırmadaki ilerlemenin eksikliği polisi huzursuz ediyordu.)
15. The children became antsy as they waited for the parade to start. (Geçit töreninin başlamasını beklerken çocuklar huzursuzlandı.)
16. The delay in the flight made everyone antsy. (Uçuşun gecikmesi herkesi huzursuz etti.)
17. She was feeling antsy about the upcoming job interview. (Yaklaşan iş görüşmesi hakkında huzursuz hissetti.)
18. The patients were getting antsy as they waited for the doctor to arrive. (Doktorun gelmesini beklerken hastalar huzursuzlanıyordu.)
19. I become antsy when I don’t have anything to do. (Yapacak bir şeyim olmadığında huzursuz olurum.)
20. The delay in the delivery made the customer antsy. (Teslimatın gecikmesi müşteriyi huzursuz etti.)

Antsy İle İlgili İngilizce Deyimler:

1. Ants in one’s pants: Refers to someone who is very antsy or restless.

• He can’t sit still for a minute, he’s got ants in his pants.

2. Jumping out of one’s skin: Refers to someone who is very nervous or antsy.

• I was jumping out of my skin waiting for the results.

3. Climbing the walls: Refers to someone who is very antsy or agitated.

• The kids have been inside all day, they’re climbing the walls.

4. Fidgeting: Refers to someone who is constantly moving or touching things because they are antsy or nervous.

• He was fidgeting with his pen during the meeting.

5. Tapping one’s foot: Refers to someone who is antsy or impatient.

• She was tapping her foot waiting for the elevator.

6. Drumming one’s fingers: Refers to someone who is antsy or impatient.

• He was drumming his fingers on the table waiting for his food.

7. Restless as a cat on a hot tin roof: Refers to someone who is extremely antsy or nervous.

• She was as restless as a cat on a hot tin roof before her presentation.

8. Squirming: Refers to someone who is antsy or uncomfortable.

• He was squirming in his seat during the long movie.

9. Bouncing off the walls: Refers to someone who is very antsy or excited.

• The kids were bouncing off the walls at the birthday party.

10. Twiddling one’s thumbs: Refers to someone who is antsy or bored.

• I was twiddling my thumbs waiting for the train to arrive.

Türkçe:

1. Çok huzursuz veya sabırsız olan bir kişi için kullanılır.
2. Çok gergin veya huzursuz olan bir kişi için kullanılır.
3. Çok huzursuz veya sinirli olan bir kişi için kullanılır.
4. Çok huzursuz veya sinirli olan bir kişinin sürekli hareket etmesi veya şeylere dokunması için kullanılır.
5. Sabırsız veya huzursuz bir kişinin ayağını çarpması için kullanılır.
6. Sabırsız veya huzursuz bir kişinin parmaklarını masada çarpması için kullanılır.
7. Çok huzursuz veya sinirli olan bir kişi için kullanılır.
8. Huzursuz veya rahatsız olan bir kişi için kullanılır.
9. Çok huzursuz veya heyecanlı olan bir kişi için kullanılır.
10. Sıkılmış veya huzursuz olan bir kişinin boş boş oturarak zaman geçirmesi için kullanılır.