Angriness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Angriness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Angriness İle İlgili Cümleler

Angriness, öfke, kızgınlık, hiddet anlamına gelir. İşte angriness ile ilgili 20 örnek cümle:

1. Anger is a normal human emotion. (Öfke normal bir insan duygusudur.)
2. He couldn’t control his angriness and ended up shouting at his colleagues. (Kızgınlığını kontrol edemedi ve meslektaşlarına bağırdı.)
3. She was consumed by anger when she found out she had been lied to. (Yalan söylendiğini öğrendiğinde öfkeyle kavruldu.)
4. His angry outburst frightened everyone in the room. (Öfkeli çıkışı odadaki herkesi korkuttu.)
5. The customer’s anger was understandable after receiving such poor service. (Müşterinin kötü hizmet almasından sonra öfkesi anlaşılabilir.)
6. Her angriness was directed towards the person who had betrayed her trust. (Güvenini ihanet eden kişiye kızgınlığı yöneltilmişti.)
7. He tried to keep his anger under control, but it was difficult. (Öfkesini kontrol altında tutmaya çalıştı ama zordu.)
8. The angry customer demanded to speak to the manager. (Öfkeli müşteri müdürle konuşmak istedi.)
9. She expressed her anger through tears and screams. (Öfkesini gözyaşları ve çığlıklarla ifade etti.)
10. His angriness dissipated once he realized his mistake. (Hatasını fark ettikten sonra kızgınlığı azaldı.)
11. The politician’s anger was evident during the heated debate. (Sıcak tartışmada siyasetçinin öfkesi açıktı.)
12. Her angry tone of voice made it clear she was not in a good mood. (Öfkeli ses tonuyla, iyi bir ruh halinde olmadığını açıkça belirtti.)
13. He slammed the door in anger and stormed out of the room. (Kızgınlıkla kapıyı çarptı ve odadan çıktı.)
14. The angry driver honked his horn impatient

    ly at the slow-moving car in front of him. (Yavaş giden aracın önünde sabırsızlıkla kornasını çalan sinirli sürücü.)

15. Her anger boiled over when she saw the mess in the kitchen. (Mutfaktaki dağılımı görünce öfkesi tavan yaptı.)
16. He felt a surge of angriness when he heard the news. (Haberleri duyduğunda kızgınlık hissi yükseldi.)
17. The angry protestors marched through the streets, demanding change. (Öfkeli protestocular sokaklardan geçerek değişim talebinde bulundu.)
18. She couldn’t help but feel angry at the unfair treatment she had received. (Aldığı haksız muameleden dolayı öfkelenmemesi imkansızdı.)
19. He clenched his fists in anger when he heard the insult. (Hakareti duyunca öfkeyle yumruklarını sıktı.)
20. The angry cat hissed and arched its back. (Öfkeli kedi hırladı ve sırtını kamburlaştırdı.)
21. She regretted letting her angriness get the best of her. (Öfkesinin üstesinden gelmesine izin vermenin pişmanlığını yaşadı.)

İngilizce cümlelerin Türkçe karşılıkları da parantez içinde verilmiştir.