Angerless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Angerless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Angerless Ne Demek?


Angerless, Türkçe karşılığı olarak “öfkesiz” anlamına gelir. Bu kelime, bir kişinin öfkesini kontrol ettiğinde veya öfke hissetmediğinde kullanılabilir.

Örnek Cümleler:


1. She approached the situation with an angerless attitude. (Olaya öfkesiz bir tavırla yaklaştı.)
2. The speaker delivered the speech in an angerless tone. (Konuşmacı, öfkesiz bir tonla konuşmayı tamamladı.)
3. He was able to remain angerless despite the rude remarks. (Kaba sözlere rağmen öfkesiz kalmayı başardı.)
4. The angerless expression on her face made it difficult to read her emotions. (Yüzündeki öfkesiz ifade duygularını okumayı zorlaştırdı.)
5. Meditation helps to cultivate an angerless mindset. (Meditasyon, öfkesiz bir zihniyet geliştirmeye yardımcı olur.)
6. The coach encouraged his team to play with an angerless intensity. (Antrenör, takımına öfkesiz bir yoğunlukla oynamaları için teşvik etti.)
7. The book teaches how to achieve an angerless state of mind. (Kitap, öfkesiz bir zihin haline nasıl ulaşılacağını öğretir.)
8. She spoke to him in an angerless manner despite his mistake. (Hatasına rağmen ona öfkesiz bir şekilde konuştu.)
9. An angerless response can defuse a potentially violent situation. (Öfkesiz bir tepki, potansiyel olarak şiddetli bir durumu önleyebilir.)
10. It’s important to approach conflict with an angerless mindset. (Çatışmalara öfkesiz bir zihniyetle yaklaşmak önemlidir.)
11. His angerless demeanor made it easier to resolve the issue. (Öfkesiz tavırları, sorunu çözmeyi daha kolay hale getirdi.)
12. An angerless approach can lead to better communication. (Öfkesiz bir yaklaşım, daha iyi iletişime yol açabilir.)
13. The angerless atmosphere in the room was palpable. (Odadaki öfkesiz hava hissedilebilirdi.)
14. It’s possible to express frustration in an angerless way. (Öfkesiz bir şekilde hayal kırıklığı ifade etmek mümkündür.)
15. The angerless response was unexpected but appreciated. (Öfkesiz tepki beklenmedikti ama takdir edildi.)
16. The therapist taught her patient how to be angerless in stressful situations. (Terapist, hastasına stresli durumlarda öfkesiz olmayı öğretti.)
17. An angerless approach can lead to a more peaceful resolution. (Öfkesiz bir yaklaşım, daha barışçıl bir çözüme yol açabilir.)
18. The angerless protest was a powerful display of nonviolent resistance. (Öfkesiz protesto, şiddetsiz direnişin güçlü bir örneğiydi.)
19. She faced the criticism

  1. She faced the criticism with an angerless response. (Eleştiriyi öfkesiz bir yanıtla karşıladı.)
  2. An angerless approach can promote empathy and understanding. (Öfkesiz bir yaklaşım, empati ve anlayışı teşvik edebilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.