Anathema İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Anathema İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Anathema İle İlgili Cümleler

Anathema, Türkçe karşılığı “lanetli” olan bir İngilizce kelime olarak kullanılmaktadır. Bu kelime, genellikle şiddetle kınanan, dışlanan ya da reddedilen şeyleri veya kişileri ifade etmek için kullanılır.

1. The idea of cheating in exams is anathema to me. (Sınavlarda kopya çekmek, benim için lanetli bir fikir.)
2. In some cultures, tattoos are considered anathema. (Bazı kültürlerde, dövmeler lanetli olarak kabul edilir.)
3. For some people, marriage is anathema to their personal beliefs. (Bazı insanlar için, evlilik kişisel inançlarına göre lanetli bir durumdur.)
4. His behavior was anathema to the company’s code of conduct. (Davranışı, şirketin davranış kurallarına göre lanetliydi.)
5. In this society, speaking out against the government is considered anathema. (Bu toplumda, hükümete karşı konuşmak lanetli olarak kabul edilir.)
6. The use of plastic is anathema to environmentalists. (Plastik kullanımı, çevreciler için lanetli bir durumdur.)
7. The concept of war is anathema to many people. (Savaş kavramı, birçok insan için lanetli bir durumdur.)
8. Some people believe that fortune-telling is anathema to their religion. (Bazı insanlar fal bakmanın dinlerine göre lanetli olduğuna inanırlar.)
9. Her selfish behavior was anathema to the spirit of teamwork. (Onun bencil davranışı, takım ruhuna lanetliydi.)
10. In this company, laziness is anathema. (Bu şirkette tembellik, lanetli bir durumdur.)
11. He considers smoking to be anathema to good health. (O, sigaranın iyi sağlık için lanetli olduğunu düşünüyor.)
12. For many people, being alone is anathema. (Birçok insan için, yalnız kalmak lanetli bir durumdur.)
13. Racism is anathema to the principles of equality and justice. (Irkçılık, eşitlik ve adalet ilkelerine göre lanetli bir durumdur.)
14. In this society, being different is often considered anathema. (Bu toplumda, farklı olmak genellikle lanetli olarak kabul edilir.)
15. The idea of eating meat is anathema to some people. (Et yemek fikri, bazı insanlar için lanetli bir durumdur.)
16. Dishonesty is anathema to the values of this company. (Dürüstlüksüzlük, bu şirketin değerleri açısından lanetli bir durumdur.)
17. For some people, working on weekends is anathema. (Bazı insanlar için, hafta sonları çalışmak lanetli bir durumdur.)
18. The thought of hurting someone is an

anathema to me. (Birini incitmek fikri benim için lanetli bir durumdur.)
19. In some cultures, homosexuality is considered anathema. (Bazı kültürlerde, homoseksüellik lanetli olarak kabul edilir.)

20. For many people, lying is anathema to their personal values. (Birçok insan için, yalan söylemek kişisel değerlerine göre lanetli bir durumdur.)