Ambitiously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Ambitiously Nedir?
Ambitiously, “hırslı bir şekilde” anlamına gelir. Kişinin hedefleri, hayalleri veya işleri için büyük bir arzuyla çalışmasını ifade eder.
Örnek Cümleler:
- John ambitiously pursued his dream of becoming a famous musician. (John ünlü bir müzisyen olma hayalini hırslı bir şekilde takip etti.)
- The company ambitiously set a goal to double its profits in the next year. (Şirket gelecek yıl kârını ikiye katlamak için hırslı bir hedef belirledi.)
- She ambitiously applied for the CEO position at the age of 25. (O, 25 yaşında CEO pozisyonuna hırslı bir şekilde başvurdu.)
- The athlete ambitiously trained for the Olympics, hoping to win a gold medal. (Sporcu Olimpiyatlar için hırslı bir şekilde antrenman yaptı ve altın madalya kazanmayı umdu.)
- The young writer ambitiously wrote a novel in just one month. (Genç yazar sadece bir ayda bir roman yazdı ve hırslı bir şekilde tamamladı.)
- The ambitious entrepreneur started a successful business from scratch. (Hırslı girişimci sıfırdan başarılı bir iş kurdu.)
- She ambitiously studied for hours every day to become a doctor. (O, doktor olmak için her gün saatlerce çalıştı ve hırslı bir şekilde çalıştı.)
- The politician ambitiously ran for president, promising to make big changes. (Politikacı hırslı bir şekilde başkanlık için yarıştı ve büyük değişiklikler yapacağını vaat etti.)
- The artist ambitiously painted a mural on the side of a building. (Sanatçı, bir binanın yanındaki bir duvara hırslı bir şekilde bir duvar resmi yaptı.)
- The young actress ambitiously auditioned for the lead role in the movie. (Genç aktris, filmin başrolü için hırslı bir şekilde seçmelere katıldı.)
- The startup ambitiously aimed to revolutionize the industry with their new product. (Girişim, yeni ürünleriyle endüstriyi devrim yapmayı hırslı bir şekilde hedefledi.)
- The athlete ambitiously trained every day, hoping to break a world record. (Sporcu her gün antrenman yaparak bir dünya rekoru kırmayı hırslı bir şekilde umdu.)
- The CEO ambitiously set a target to expand the company’s operations to five new countries. (CEO, şirketin operasyonlarını beş yeni ülkeye genişletmek için hırslı bir hedef belirledi.)
- The fashion designer ambitiously created a new clothing line that quickly gained popularity. (Moda tasarımcısı hırslı bir şekilde yeni bir giyim hattı oluşturdu ve hızla popülerlik kazandı.)
- The engineer ambitiously designed a new machine that would revolutionize the manufacturing process. (Mühendis, üretim
sürecini devrim yapacak yeni bir makine tasarladı ve hırslı bir şekilde üzerinde çalıştı.)
16. The musician ambitiously composed a symphony that was performed by a prestigious orchestra. (Müzisyen hırslı bir şekilde bir senfoni besteledi ve prestijli bir orkestra tarafından icra edildi.)
- The ambitious student worked hard to get accepted into the top university in the country. (Hırslı öğrenci, ülkenin en iyi üniversitesine kabul edilmek için çalıştı.)
- The ambitious chef opened a new restaurant that quickly became the talk of the town. (Hırslı şef, hızla şehrin konuşulan yeni bir restoranını açtı.)
- The athlete ambitiously trained for years to compete in the Olympics and finally won a gold medal. (Sporcu yıllar boyunca hırslı bir şekilde antrenman yaptı ve nihayetinde Olimpiyatlarda altın madalya kazandı.)
- The startup founder ambitiously pitched their idea to investors and successfully secured funding. (Girişimci hırslı bir şekilde yatırımcılara fikrini sundu ve başarıyla finansman sağladı.)
Hemen Yorum Yaz