Ambitiously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ambitiously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ambitiously Nedir?

Ambitiously, “hırslı bir şekilde” anlamına gelir. Kişinin hedefleri, hayalleri veya işleri için büyük bir arzuyla çalışmasını ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. John ambitiously pursued his dream of becoming a famous musician. (John ünlü bir müzisyen olma hayalini hırslı bir şekilde takip etti.)
  2. The company ambitiously set a goal to double its profits in the next year. (Şirket gelecek yıl kârını ikiye katlamak için hırslı bir hedef belirledi.)
  3. She ambitiously applied for the CEO position at the age of 25. (O, 25 yaşında CEO pozisyonuna hırslı bir şekilde başvurdu.)
  4. The athlete ambitiously trained for the Olympics, hoping to win a gold medal. (Sporcu Olimpiyatlar için hırslı bir şekilde antrenman yaptı ve altın madalya kazanmayı umdu.)
  5. The young writer ambitiously wrote a novel in just one month. (Genç yazar sadece bir ayda bir roman yazdı ve hırslı bir şekilde tamamladı.)
  6. The ambitious entrepreneur started a successful business from scratch. (Hırslı girişimci sıfırdan başarılı bir iş kurdu.)
  7. She ambitiously studied for hours every day to become a doctor. (O, doktor olmak için her gün saatlerce çalıştı ve hırslı bir şekilde çalıştı.)
  8. The politician ambitiously ran for president, promising to make big changes. (Politikacı hırslı bir şekilde başkanlık için yarıştı ve büyük değişiklikler yapacağını vaat etti.)
  9. The artist ambitiously painted a mural on the side of a building. (Sanatçı, bir binanın yanındaki bir duvara hırslı bir şekilde bir duvar resmi yaptı.)
  10. The young actress ambitiously auditioned for the lead role in the movie. (Genç aktris, filmin başrolü için hırslı bir şekilde seçmelere katıldı.)
  11. The startup ambitiously aimed to revolutionize the industry with their new product. (Girişim, yeni ürünleriyle endüstriyi devrim yapmayı hırslı bir şekilde hedefledi.)
  12. The athlete ambitiously trained every day, hoping to break a world record. (Sporcu her gün antrenman yaparak bir dünya rekoru kırmayı hırslı bir şekilde umdu.)
  13. The CEO ambitiously set a target to expand the company’s operations to five new countries. (CEO, şirketin operasyonlarını beş yeni ülkeye genişletmek için hırslı bir hedef belirledi.)
  14. The fashion designer ambitiously created a new clothing line that quickly gained popularity. (Moda tasarımcısı hırslı bir şekilde yeni bir giyim hattı oluşturdu ve hızla popülerlik kazandı.)
  15. The engineer ambitiously designed a new machine that would revolutionize the manufacturing process. (Mühendis, üretim

sürecini devrim yapacak yeni bir makine tasarladı ve hırslı bir şekilde üzerinde çalıştı.)
16. The musician ambitiously composed a symphony that was performed by a prestigious orchestra. (Müzisyen hırslı bir şekilde bir senfoni besteledi ve prestijli bir orkestra tarafından icra edildi.)

  1. The ambitious student worked hard to get accepted into the top university in the country. (Hırslı öğrenci, ülkenin en iyi üniversitesine kabul edilmek için çalıştı.)
  2. The ambitious chef opened a new restaurant that quickly became the talk of the town. (Hırslı şef, hızla şehrin konuşulan yeni bir restoranını açtı.)
  3. The athlete ambitiously trained for years to compete in the Olympics and finally won a gold medal. (Sporcu yıllar boyunca hırslı bir şekilde antrenman yaptı ve nihayetinde Olimpiyatlarda altın madalya kazandı.)
  4. The startup founder ambitiously pitched their idea to investors and successfully secured funding. (Girişimci hırslı bir şekilde yatırımcılara fikrini sundu ve başarıyla finansman sağladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.