Alive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Alive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlamı:

Yaşayan, canlı olan anlamına gelen “alive” İngilizce bir kelimedir.

Örnek Cümleler:

  1. I am alive. (Ben yaşıyorum.)
  2. She was barely alive when they found her. (Onu bulduklarında hemen hemen hayatta değildi.)
  3. The flowers are still alive despite the cold weather. (Soğuk havaya rağmen çiçekler hala canlı.)
  4. He seems more alive when he’s playing music. (Müzik çaldığında daha canlı görünüyor gibi görünüyor.)
  5. The jungle was alive with the sound of birds and insects. (Orman, kuşların ve böceklerin sesiyle doluydu.)
  6. The patient is still alive, but he’s in critical condition. (Hasta hala yaşıyor, ancak kritik durumda.)
  7. The city comes alive at night. (Şehir gece hayatıyla canlanıyor.)
  8. The little girl’s smile made the room come alive. (Küçük kızın gülümsemesi odayı canlandırdı.)
  9. The team needs to win this game to keep their playoff hopes alive. (Takım, play-off umutlarını canlı tutmak için bu maçı kazanmalı.)
  10. He’s the only one who knows how to keep the tradition alive. (Gelenekleri canlı tutmanın yolunu bilen tek kişi o.)
  11. The movie made the book come alive for me. (Film, kitabı benim için canlandırdı.)
  12. I feel more alive when I’m near the ocean. (Denize yakın olduğumda daha canlı hissediyorum.)
  13. The debate about climate change is still alive and well. (İklim değişikliğiyle ilgili tartışmalar hala canlı ve sağlıklı.)
  14. The painting looks so alive, it’s almost like the flowers are real. (Tablo çok canlı görünüyor, neredeyse çiçekler gerçek gibi.)
  15. She keeps her husband’s memory alive by telling stories about him. (Onun hakkında hikayeler anlatarak kocasının anısını canlı tutuyor.)
  16. The museum exhibit brought history alive for the students. (Müze sergisi öğrenciler için tarihi canlandırdı.)
  17. The city’s vibrant culture keeps it alive and thriving. (Şehrin canlı kültürü onu canlı tutuyor ve gelişiyor.)
  18. He kept the party alive with his hilarious jokes. (Komik şakalarıyla partiyi canlı tuttu.)
  19. Her passion for dance keeps her spirit alive. (Dansa olan tutkusu ruhunu canlı tutuyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.