Alçak Gönüllülük ile İlgili Hikaye

Aşağıda alçak gönüllülük ile ilgili hikaye kısaca olarak ele alacağız.

Ben her gün evden çıkar ve işe giderdim. İşten eve, evden işe bir hayatım vardı. Evdekilerle fazla konuşmaz sadece onlara maddi destekler sağlardım. Hayatım böyle ilerliyordu. İnsanlarla tanışıyor ve yeni şeyler öğreniyordum. Çok fazla insan tanımıştım. Sosyal biri değildim ama insanlarla aram çok iyiydi.

Bir gün iş yerine vardığımda kapıda bir yaşlı adam gördüm. Bembeyaz sakalları vardı. Elinde bastonu ve hafif bir şekilde duvara yaslanmış bir vaziyette bekliyordu. Her halinden piri fani olduğu anlaşılıyordu. Yanına gittim, selam verdim ve buyur amca bir isteğin var mı diye sordum.

Bir arkadaşını beklediğini söyledi. Buyur amca içeri gel, otur da bekle, soluklan bir de çayımı iç dedim. Zorla ikna ettim ve içeri geldi. Kusura bakma amca, emri vaki yaptım hakkını helal et dedim. Bakıyorum ama göremiyorum dedi. Bütün hayatımı değiştiren bir söz söylemişti.

Kusura bakmak ama görememek. Yani kusuru örtmek, alçak gönüllü olmak ve tevazu içinde yaşamak. Bütün bir hayatın özeti olarak karşıma çıkmıştı. Bu ihtiyarlar da bir keramet mi vardı? Bir söz bir hayata bedel olarak birçok şeyi değiştiriyordu. Hayatım boyunca insanların kusurlarını örttüm ve hiç araştırmadım. Bu söz benim mihenk noktam olmuştu.

Alçak Gönüllülük ile İlgili Hikaye Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.