Ailing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ailing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ailing (hasta)

Ailing kelimesi, bir kişinin ya da hayvanın sağlık sorunları nedeniyle zayıf ve hasta hissettiği durumlarda kullanılır. İşte ailing kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. My grandmother has been ailing for a few weeks now. (Büyükannem birkaç haftadır hasta.)
2. The ailing cat was taken to the vet. (Hastalık geçiren kedi veterinere götürüldü.)
3. She looked after her ailing husband for years. (Yıllarca hasta kocasına baktı.)
4. The hospital provides care for ailing patients. (Hastane hastalara bakım sağlar.)
5. His ailing health prevented him from working. (Sağlık sorunları iş yapmasını engelledi.)
6. The ailing economy has caused a rise in unemployment. (Hastalık geçiren ekonomi işsizlikte artışa neden oldu.)
7. The ailing plant needs more sunlight. (Hastalık geçiren bitki daha fazla güneş ışığına ihtiyaç duyuyor.)
8. The ailing company was saved by a new investor. (Hastalık geçiren şirket yeni bir yatırımcı tarafından kurtarıldı.)
9. The ailing child needed urgent medical attention. (Hastalık geçiren çocuk acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyuyordu.)
10. The ailing athlete had to withdraw from the competition. (Hastalık geçiren sporcu yarışmadan çekilmek zorunda kaldı.)
11. The ailing dog needed a lot of care and attention. (Hastalık geçiren köpek çok fazla bakım ve dikkat gerektiriyordu.)
12. The ailing tree was cut down before it could cause any damage. (Hastalık geçiren ağaç zarar vermeden önce kesildi.)
13. The ailing patient was given pain medication. (Hastalık geçiren hasta ağrı kesici ilaç verildi.)
14. The ailing business needed a complete overhaul. (Hastalık geçiren işletme tam bir revizyon gerektiriyordu.)
15. The ailing singer had to cancel her tour. (Hastalık geçiren şarkıcı turunu iptal etmek zorunda kaldı.)
16. The ailing fish was returned to the river. (Hastalık geçiren balık nehre geri bırakıldı.)
17. The ailing car needed extensive repairs. (Hastalık geçiren araba geniş çaplı tamirat gerektiriyordu.)
18. The ailing bird was taken to a wildlife rehabilitation center. (Hastalık geçiren kuş bir yaban hayatı rehabilitasyon merkezine götürüldü.)
19. The ailing neighborhood was revitalized with new community projects. (Hastalık geçiren mahalle yeni topluluk projeleriyle canlandırıldı.)
20. The ailing fisherman returned home without a catch. (Hastalık geçiren balıkçı bir av yakalamadan evine döndü.)

Continuation

Devam etmek anlamına gelen “continuation” kelimesi birçok farklı bağlamda kullanılabilir. İşte “continuation” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. The continuation of the project is dependent on securing additional funding. (Projenin devamı ek finansman sağlanmasına bağlı.)
2. The company announced the continuation of their partnership with the charity. (Şirket, hayır kurumuyla iş birliklerinin devamını duyurdu.)
3. The continuation of the story was even more exciting than the beginning. (Hikayenin devamı başlangıcından daha heyecan vericiydi.)
4. Without the continuation of the peace talks, the conflict will never be resolved. (Barış görüşmelerinin devamı olmadan, çatışma hiçbir zaman çözümlenmeyecek.)
5. The continuation of the rain caused flooding in many areas. (Yağmurun devamı birçok bölgede sel felaketi yarattı.)
6. The continuation of the program was met with mixed reviews from viewers. (Programın devamı izleyicilerden karışık eleştiriler aldı.)
7. The continuation of the race was delayed due to a severe storm. (Yarışın devamı şiddetli bir fırtına nedeniyle gecikti.)
8. The continuation of the concert was uncertain due to the lead singer’s illness. (Konserin devamı, solistin hastalığı nedeniyle belirsizdi.)
9. The continuation of the trial was postponed until the defendant could find a new lawyer. (Davalının yeni bir avukat bulana kadar, duruşmanın devamı ertelendi.)
10. The continuation of the film franchise was announced at a press conference. (Film serisinin devamı bir basın toplantısında duyuruldu.)
11. The continuation of the discussion led to a breakthrough in finding a solution. (Tartışmanın devamı, bir çözüm bulmada bir çıkış yarattı.)
12. The continuation of the war devastated the country and its people. (Savaşın devamı ülkeyi ve insanlarını yıkıma uğrattı.)
13. The continuation of the music festival was a huge success, with thousands of attendees. (Müzik festivalinin devamı, binlerce katılımcıyla büyük bir başarı oldu.)
14. The continuation of the class was cancelled due to a power outage. (Sınıfın devamı, bir elektrik kesintisi nedeniyle iptal edildi.)
15. The continuation of the series left fans with a cliffhanger ending. (Dizinin devamı hayranları, bir tırmanış sonuyla bıraktı.)
16. The continuation of the experiment required additional data to be collected. (Deneyin devamı, toplanması gereken ek verileri gerektirdi.)
17. The continuation of the book was eagerly awaited by readers worldwide. (Kitabın devamı, dünya çapındaki okuyucular tarafından sabırsızlıkla bekleniyordu.)
18. The continuation of the meeting was extended to allow for further discussion. (Toplantının devamı, daha