Aggressor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aggressor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aggressor Nedir?

Aggressor kelimesi, bir saldırgan veya düşman olarak tanımlanabilir. İngilizcede sıklıkla kullanılan bir kelime olup, saldırganlık ve düşmanlık ile ilgili birçok konuda kullanılmaktadır.

Örnek Cümleler:

1. The army considered the neighboring country an aggressor. (Ordu komşu ülkeyi bir saldırgan olarak değerlendirdi.)
2. The teacher warned the students not to be an aggressor towards their classmates. (Öğretmen, öğrencilere sınıf arkadaşlarına karşı saldırgan olmamaları konusunda uyardı.)
3. The dog became an aggressor after being provoked. (Köpek provoke edildikten sonra saldırganlaştı.)
4. The police arrested the aggressor in the assault case. (Polis, saldırı olayındaki saldırganı tutukladı.)
5. The team was known for being aggressive on the field. (Takım, sahada agresif olmalarıyla tanınıyordu.)
6. The manager was accused of being an aggressor towards his employees. (Yönetici, çalışanlarına karşı saldırgan olmakla suçlandı.)
7. The company took legal action against their aggressors. (Şirket, saldırganlarına karşı yasal işlem başlattı.)
8. The boxer was known for his aggressive fighting style. (Boksör, agresif dövüş stiliyle tanınıyordu.)
9. The aggressor was charged with assault and battery. (Saldırgan, saldırı ve darp suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
10. The aggressive driver caused a car accident. (Agresif sürücü bir araba kazasına neden oldu.)
11. The victim was afraid of the aggressor and sought help. (Kurban saldırganın kendisinden korkuyordu ve yardım aradı.)
12. The politician accused his opponent of being an aggressor. (Politikacı rakibini bir saldırgan olarak suçladı.)
13. The aggressor was expelled from school for violent behavior. (Saldırgan, şiddetli davranışları nedeniyle okuldan atıldı.)
14. The coach encouraged his players to be aggressive on the field. (Antrenör, oyuncularına sahada agresif olmalarını teşvik etti.)
15. The aggressor’s behavior was seen as a violation of the company’s code of conduct. (Saldırganın davranışı, şirketin davranış kurallarının ihlali olarak görüldü.)
16. The victim sought protection from the aggressor. (Kurban, saldırganın zarar vermesinden korunma istedi.)
17. The government condemned the aggressor’s actions. (Hükümet, saldırganın eylemlerini kınadı.)
18. The aggressor was sentenced to prison for his violent behavior. (Saldırgan, şiddetli davranışları nedeniyle hapse mahkum edildi.)
19. The company implemented measures to prevent

aggressive behavior in the workplace. (Şirket, iş yerinde agresif davranışları önlemek için önlemler aldı.)
20. The child’s aggressive behavior was a cause for concern for his parents. (Çocuğun saldırgan davranışı ebeveynleri için endişe kaynağıydı.)