Afield İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Afield
Afield, genellikle doğada ve açık alanda geçen faaliyetlerde kullanılan bir kelime olarak tanımlanabilir. Türkçe karşılığı “saha” ya da “açık alandır”.
- We wandered afield from the trail and got lost. (Rotadan saparak sahada kaybolduk.)
- The hunters went afield in search of deer. (Avcılar, geyik avı için sahaya çıktılar.)
- The cattle ranchers sent their cowboys afield to bring back the herd. (Sığır çiftlikleri, çobanlarını sürüyü geri getirmek için sahaya gönderdi.)
- The hiker strayed too far afield and had to spend the night outdoors. (Dağcı çok uzaklara gitti ve geceyi açık alanda geçirmek zorunda kaldı.)
- The archaeologists ventured afield to explore a new dig site. (Arkeologlar, yeni bir kazı alanını keşfetmek için sahaya çıktılar.)
- The farmer went afield to check on the crops. (Çiftçi, mahsulleri kontrol etmek için sahaya çıktı.)
- The birdwatchers set up their binoculars and scanned the fields afield. (Kuş gözlemcileri dürbünlerini kurup, sahayı taradılar.)
- The children went afield to play and explore the wilderness. (Çocuklar, oynamak ve doğayı keşfetmek için sahaya gittiler.)
- The football team practiced afield under the bright lights. (Futbol takımı, parlak ışıklar altında sahada antrenman yaptı.)
- The painters set up their easels afield and captured the beauty of the landscape. (Ressamlar, sahaya kırlangıçlarını kurup manzaranın güzelliğini yakaladılar.)
- The volunteers went afield to clean up the park. (Gönüllüler, parkı temizlemek için sahaya çıktılar.)
- The outdoor enthusiasts went afield to hike and camp in the mountains. (Açık hava tutkunları, dağlarda yürüyüş yapmak ve kamp yapmak için sahaya çıktılar.)
- The surveyors went afield to measure the land for a new construction project. (Arazi ölçücüleri, yeni bir inşaat projesi için araziyi ölçmek için sahaya çıktılar.)
- The botanists went afield to study the rare flowers that grew in the wild. (Botanikçiler, doğada yetişen nadir çiçekleri incelemek için sahaya çıktılar.)
- The horseback riders went afield to explore the countryside. (Atlılar, kırsal alanları keşfetmek için sahaya çıktılar.)
- The geologists went afield to study the rock formations in the mountains. (Jeologlar, dağlardaki kaya oluşumlarını incelemek için sahaya çıktılar.)
- The photographers went
afield to capture the beauty of the sunset over the horizon. (Fotoğrafçılar, ufukta batan güneşin güzelliğini yakalamak için sahaya çıktılar.)
18. The military went afield to conduct a training exercise. (Askeri personel, bir eğitim tatbikatı düzenlemek için sahaya çıktılar.)
- The botchers went afield to hunt wild game for their restaurant. (Şefler, restoranları için vahşi hayvan avlamak için sahaya çıktılar.)
- The stargazers went afield to observe the constellations in the night sky. (Yıldız izleyicileri, gece gökyüzündeki takımyıldızları gözlemlemek için sahaya çıktılar.)
Hemen Yorum Yaz