Afield İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Afield İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Afield

Afield, genellikle doğada ve açık alanda geçen faaliyetlerde kullanılan bir kelime olarak tanımlanabilir. Türkçe karşılığı “saha” ya da “açık alandır”.

  1. We wandered afield from the trail and got lost. (Rotadan saparak sahada kaybolduk.)
  2. The hunters went afield in search of deer. (Avcılar, geyik avı için sahaya çıktılar.)
  3. The cattle ranchers sent their cowboys afield to bring back the herd. (Sığır çiftlikleri, çobanlarını sürüyü geri getirmek için sahaya gönderdi.)
  4. The hiker strayed too far afield and had to spend the night outdoors. (Dağcı çok uzaklara gitti ve geceyi açık alanda geçirmek zorunda kaldı.)
  5. The archaeologists ventured afield to explore a new dig site. (Arkeologlar, yeni bir kazı alanını keşfetmek için sahaya çıktılar.)
  6. The farmer went afield to check on the crops. (Çiftçi, mahsulleri kontrol etmek için sahaya çıktı.)
  7. The birdwatchers set up their binoculars and scanned the fields afield. (Kuş gözlemcileri dürbünlerini kurup, sahayı taradılar.)
  8. The children went afield to play and explore the wilderness. (Çocuklar, oynamak ve doğayı keşfetmek için sahaya gittiler.)
  9. The football team practiced afield under the bright lights. (Futbol takımı, parlak ışıklar altında sahada antrenman yaptı.)
  10. The painters set up their easels afield and captured the beauty of the landscape. (Ressamlar, sahaya kırlangıçlarını kurup manzaranın güzelliğini yakaladılar.)
  11. The volunteers went afield to clean up the park. (Gönüllüler, parkı temizlemek için sahaya çıktılar.)
  12. The outdoor enthusiasts went afield to hike and camp in the mountains. (Açık hava tutkunları, dağlarda yürüyüş yapmak ve kamp yapmak için sahaya çıktılar.)
  13. The surveyors went afield to measure the land for a new construction project. (Arazi ölçücüleri, yeni bir inşaat projesi için araziyi ölçmek için sahaya çıktılar.)
  14. The botanists went afield to study the rare flowers that grew in the wild. (Botanikçiler, doğada yetişen nadir çiçekleri incelemek için sahaya çıktılar.)
  15. The horseback riders went afield to explore the countryside. (Atlılar, kırsal alanları keşfetmek için sahaya çıktılar.)
  16. The geologists went afield to study the rock formations in the mountains. (Jeologlar, dağlardaki kaya oluşumlarını incelemek için sahaya çıktılar.)
  17. The photographers went

afield to capture the beauty of the sunset over the horizon. (Fotoğrafçılar, ufukta batan güneşin güzelliğini yakalamak için sahaya çıktılar.)
18. The military went afield to conduct a training exercise. (Askeri personel, bir eğitim tatbikatı düzenlemek için sahaya çıktılar.)

  1. The botchers went afield to hunt wild game for their restaurant. (Şefler, restoranları için vahşi hayvan avlamak için sahaya çıktılar.)
  2. The stargazers went afield to observe the constellations in the night sky. (Yıldız izleyicileri, gece gökyüzündeki takımyıldızları gözlemlemek için sahaya çıktılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.