Affiliation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Affiliation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Affiliation Nedir?

Affiliation, bağlılık ya da ilişki anlamına gelir. Bir kişinin veya kurumun, bir başka kişi veya kuruluşla olan ilişkisini ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. My affiliation with the university helped me get the job. (Üniversite ile olan bağlılığım işe girmeme yardımcı oldu.)
2. She has no affiliation with the company, but she’s applying for a job there. (Şirketle hiçbir bağlantısı yok, ama orada iş başvurusunda bulunuyor.)
3. The politician’s affiliation with the extremist group was exposed in the media. (Politikacının aşırılıkçı grupla olan ilişkisi medyada açığa çıktı.)
4. His affiliation with the local community made him a popular candidate for mayor. (Yerel toplumla olan bağlılığı onu başkanlık için popüler bir aday yaptı.)
5. The charity has an affiliation with several international organizations. (Hayır kurumu birkaç uluslararası kuruluşla ilişkisi var.)
6. I have no affiliation with that political party, I’m an independent voter. (O siyasi partiyle hiçbir ilişkim yok, ben bağımsız bir seçmenim.)
7. The bookstore has an affiliation with a publishing company. (Kitapçının bir yayıneviyle bağı var.)
8. The athlete’s affiliation with a supplement company caused controversy. (Sporcu, bir takviye şirketiyle olan ilişkisi nedeniyle tartışma yarattı.)
9. Our school has an affiliation with a university, which allows students to take college courses. (Okulumuz bir üniversiteyle ilişkisi olduğu için öğrenciler kolej dersleri alabiliyor.)
10. The museum has an affiliation with the Smithsonian Institution. (Müzenin Smithsonian Enstitüsü ile bir bağı var.)
11. His affiliation with the military made him a disciplined and organized person. (Askeri ile olan bağlantısı onu disiplinli ve organize biri yaptı.)
12. The hotel has an affiliation with a travel agency. (Otelin bir seyahat acentesiyle ilişkisi var.)
13. The charity’s affiliation with a celebrity helped raise awareness for their cause. (Hayır kurumunun bir ünlüyle ilişkisi, sebep için farkındalık oluşturmalarına yardımcı oldu.)
14. The politician’s affiliation with a religious group was a topic of discussion during the campaign. (Politikacının bir dini gruba bağlılığı kampanya sırasında tartışılan bir konu oldu.)
15. The company’s affiliation with a labor union led to better working conditions for its employees. (Şirketin bir işçi sendikasıyla bağı, çalışanları için daha iyi çalışma koşullarına yol açtı.)
16. The restaurant has an affiliation with a local farm, which supplies its ingredients. (Restoranın, malzemelerini sağlayan yerel bir çiftlikle bağı var.)
17. Her affiliation with the environmental movement influenced her decision to study environmental science. (Çev

18. The university’s affiliation with a research institute attracts top-tier researchers. (Üniversitenin bir araştırma enstitüsüyle bağı, üst düzey araştırmacıları çekiyor.)
19. The nonprofit organization has an affiliation with several community groups. (Kâr amacı gütmeyen kuruluşun birkaç topluluk grubuyla bağı var.)
20. The artist’s affiliation with a gallery helped promote her work to a wider audience. (Sanatçının bir galeriyle bağı, eserlerinin daha geniş bir kitleye tanıtılmasına yardımcı oldu.)

(Türkçe çevirileri, örnek cümlelerin hemen yanında parantez içinde belirtilmiştir.)