Affection İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Affection İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Affection Nedir?

Affection, sevgi, sevgi dolu ilgi, tutku, şefkat ve bağlılık gibi duyguları ifade eden bir kelime olarak kullanılır. Bu kelime, aşk, dostluk ve aile ilişkileri gibi birçok farklı ilişki türünde kullanılabilir.

Örnek cümleler:

1. I have a lot of affection for my family. (Aileme karşı çok sevgim var.)
2. She showed her affection for him by giving him a hug. (Ona sarılarak sevgisini gösterdi.)
3. The puppy wagged its tail in affection for its owner. (Köpek sahibine olan sevgisiyle kuyruğunu salladı.)
4. He had a deep affection for his hometown. (Memleketine derin bir sevgisi vardı.)
5. Her affection for her husband never faded. (Eşi için olan sevgisi hiç solmadı.)
6. The mother showed her affection for her child by kissing him on the forehead. (Anne, çocuğunu alnından öperek sevgisini gösterdi.)
7. I feel a great deal of affection for my best friend. (En iyi arkadaşıma karşı büyük bir sevgi duyuyorum.)
8. He spoke of his affection for animals, especially dogs. (Hayvanlara, özellikle köpeklere olan sevgisinden bahsetti.)
9. She expressed her affection for her grandmother by cooking her favorite meal. (Büyükannesine olan sevgisini, onun en sevdiği yemeği pişirerek ifade etti.)
10. His affection for nature was evident in the way he spoke about it. (Doğaya olan sevgisi, onun hakkında konuşma biçiminden belli oluyordu.)
11. They shared a deep affection for each other. (Birbirlerine derin bir sevgi besliyorlardı.)
12. The father showed his affection for his daughter by taking her to the park. (Babası, kızına parka götürerek sevgisini gösterdi.)
13. The couple’s affection for each other was clear to everyone around them. (Çiftin birbirlerine olan sevgisi, etraflarındaki herkes için açıktı.)
14. I have a lot of affection for my pet cat. (Evcil kedime karşı çok sevgim var.)
15. She showed her affection for her best friend by buying her a thoughtful gift. (En iyi arkadaşına, düşünceli bir hediye alarak sevgisini gösterdi.)
16. His affection for music was evident in the way he played the piano. (Müziğe olan sevgisi, piyano çalma biçiminden belli oluyordu.)
17. The mother’s affection for her newborn baby was overwhelming. (Yeni doğan bebeğine olan annenin sevgisi, karşı konulmazdı.)
18. He expressed his affection for his girlfriend by writing her a love letter. (Kız arkadaşına olan sevgisini, ona bir aşk mektubu yazarak ifade etti.)
19. The child showed her affection for her teacher by giving her a drawing. (

Örnek cümleler (devamı):

19. The child showed her affection for her teacher by giving her a drawing. (Çocuk, öğretmenine bir çizim hediye ederek sevgisini gösterdi.)
20. Despite their arguments, the siblings had a deep affection for each other. (Tartışmalarına rağmen, kardeşler birbirlerine derin bir sevgi besliyorlardı.)