Aeroplane İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aeroplane İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aeroplane (Uçak) İle İlgili Cümleler

Aeroplane, İngilizcede uçak anlamına gelmektedir. İşte aeroplane kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. The aeroplane is preparing for takeoff. (Uçak kalkışa hazırlanıyor.)
2. I have never flown in an aeroplane before. (Daha önce hiç uçakta uçmadım.)
3. The aeroplane flew smoothly through the clouds. (Uçak, bulutların arasında sorunsuzca uçtu.)
4. She loves travelling by aeroplane. (O, uçakla seyahat etmeyi seviyor.)
5. The aeroplane made a loud noise as it took off. (Uçak kalkarken yüksek bir gürültü çıkardı.)
6. The aeroplane circled around the airport before landing. (Uçak, iniş yapmadan önce havaalanı etrafında döndü.)
7. He works as a pilot and flies aeroplanes for a living. (O, pilot olarak çalışıyor ve geçimini uçaklarla sağlıyor.)
8. The aeroplane cabin was spacious and comfortable. (Uçak kabini geniş ve rahattı.)
9. The aeroplane took off on time and arrived early. (Uçak zamanında kalktı ve erken geldi.)
10. Passengers are required to fasten their seat belts during aeroplane takeoff and landing. (Yolcuların uçak kalkışı ve inişi sırasında emniyet kemerlerini bağlamaları gerekiyor.)
11. The aeroplane flew over the ocean for hours. (Uçak saatler boyunca okyanusun üzerinde uçtu.)
12. The aeroplane experienced some turbulence during the flight. (Uçuş sırasında uçakta biraz türbülans yaşandı.)
13. They watched the aeroplanes take off and land at the airport. (Onlar, havaalanında uçakların kalkışını ve inişini izlediler.)
14. The aeroplane reached an altitude of 10,000 feet. (Uçak, 10.000 fit yüksekliğe ulaştı.)
15. The aeroplane captain announced that they would be experiencing some turbulence ahead. (Uçak kaptanı, önlerinde biraz türbülans yaşayacak

larını açıkladı.)
16. She works in the aeroplane industry as an engineer. (O, mühendis olarak uçak endüstrisinde çalışıyor.)

17. The aeroplane landed safely at its destination airport. (Uçak, varış havaalanında güvenli bir şekilde indi.)
18. The aeroplane was delayed due to bad weather. (Uçak, kötü hava koşulları nedeniyle gecikti.)
19. Passengers were asked to turn off their electronic devices during the aeroplane flight. (Yolcular, uçuş sırasında elektronik cihazlarını kapatmaları istendi.)
20. The aeroplane crew served meals and drinks during the flight. (Uçak ekibi, uçuş sırasında yemek ve içecekler servis etti.)

Türkçe Karşılıkları:

• uçak
• daha önce uçakta uçmadım.
• uçak bulutların arasında sorunsuzca uçtu.
• O, uçakla seyahat etmeyi seviyor.
• Uçak kalkarken yüksek bir gürültü çıkardı.
• Uçak, iniş yapmadan önce havaalanı etrafında döndü.
• O, pilot olarak çalışıyor ve geçimini uçaklarla sağlıyor.
• Uçak kabini geniş ve rahattı.
• Uçak zamanında kalktı ve erken geldi.
• Yolcuların uçak kalkışı ve inişi sırasında emniyet kemerlerini bağlamaları gerekiyor.
• Uçak saatler boyunca okyanusun üzerinde uçtu.
• Uçuş sırasında uçakta biraz türbülans yaşandı.
• Onlar, havaalanında uçakların kalkışını ve inişini izlediler.
• Uçak, 10.000 fit yüksekliğe ulaştı.
• Uçak kaptanı, önlerinde biraz türbülans yaşayacaklarını açıkladı.
• O, mühendis olarak uçak endüstrisinde çalışıyor.
• Uçak, varış havaalanında güvenli bir şekilde indi.
• Uçak, kötü hava koşulları nedeniyle gecikti.
• Yolcular, uçuş sırasında elektronik cihazlarını kapatmaları istendi.
• Uçak ekibi, uçuş sırasında yemek ve içecekler servis etti.