Adulterous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Adulterous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Adulterous

Adulterous, Türkçe anlamıyla “aldatıcı, zina yapan” anlamına gelir. İşte örnek cümleler:

1. She ended up divorcing her husband after he was caught having an adulterous affair. (Zina yaptığı ortaya çıkan kocasından boşandı.)
2. The politician’s reputation was ruined after news of his adulterous relationship was leaked. (Zina yaptığı haberinin sızması sonucu siyasetçinin reputasyonu mahvoldu.)
3. Adulterous behavior is a breach of trust in any committed relationship. (Zina yapan davranış herhangi bir ciddi ilişkide güveni ihlal etmektir.)
4. She felt guilty about her adulterous thoughts towards her neighbor’s husband. (Komşusunun kocasıyla ilgili aldatici düşüncelerinden dolayı suçluluk hissetti.)
5. His wife was devastated when she found out about his adulterous fling with his secretary. (Sekreteriyle zina yaptığını öğrenince karısı mahvolmuştu.)
6. Adulterous behavior can lead to legal consequences in some countries. (Bazı ülkelerde aldatici davranış yasal sonuçlar doğurabilir.)
7. She couldn’t forgive her husband for his adulterous actions, even after years of therapy. (Terapiden yıllar geçmesine rağmen, aldatici davranışlarından dolayı kocasını affedememişti.)
8. The church condemns any adulterous behavior and considers it a sin. (Kilise aldatici davranışı kınamakta ve bir günah olarak görmektedir.)
9. He regrets his adulterous actions and wishes he could go back and make different choices. (Aldatici davranışlarından pişmanlık duyuyor ve geri gidip farklı seçimler yapabilseydi keşke diyor.)
10. Adulterous relationships often end in heartbreak and pain for all parties involved. (Aldatıcı ilişkiler genellikle tüm tarafalrın kalp kırıklığı ve acısıyla sonuçlanır.)
11. He was accused of having an adulterous affair with his business partner’s wife. (İş ortağının karısıyla aldatici bir ilişki yaşamakla suçlandı.)
12. Adulterous behavior is often a symptom of deeper problems within a relationship. (Aldatıcı davranışlar genellikle bir ilişki içinde daha derin problemlerin bir belirtisidir.)
13. The consequences of adulterous behavior can be devastating for everyone involved. (Aldatıcı davranışların sonuçları tüm taraflar için yıkıcı olabilir.)
14. She was shocked to discover her best friend’s husband was having an adulterous affair. (En iyi arkadaşının kocasının aldatici bir ilişkisi olduğunu öğrenince şok oldu.)
15. Adulterous behavior is a violation of the trust that is essential for any healthy relationship. (Aldatıcı davranış, herhangi bir sağlıklı ili

şkide temel olan güvenin ihlalidir.)
16. He was ashamed of his adulterous behavior and kept it hidden from everyone. (Aldatıcı davranışlarından utanıyordu ve kimseye söylemeden sakladı.)

17. Adulterous affairs can lead to the breakdown of even the strongest relationships. (Aldatici ilişkiler bile en güçlü ilişkilerin bile bozulmasına yol açabilir.)
18. She struggled to forgive her partner after his adulterous behavior destroyed their trust. (Aldatici davranışları güvenlerini yok ettiği için, partnerini affetmekte zorlandı.)
19. Adulterous behavior can cause emotional pain that lasts for years. (Aldatıcı davranışlar yıllarca süren duygusal acıya neden olabilir.)
20. Adulterous behavior is never a solution to problems in a relationship and only makes things worse. (Aldatıcı davranışlar hiçbir zaman bir ilişkideki sorunların çözümü değildir ve sadece işleri daha da kötüleştirir.)