Adoringly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Adoringly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Adoringly Nedir?

Adoringly, İngilizce bir sıfat olan “hayranlıkla” anlamına gelir. Birine veya bir şeye sevgiyle, saygıyla ve hayranlıkla bakmak anlamında kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She looked at him adoringly and smiled.

    O, ona hayranlıkla baktı ve gülümsedi.

  2. The baby gazed up at her adoringly.

    Bebek ona hayranlıkla bakıyordu.

  3. He spoke to his wife adoringly and with great affection.

    Eşiyle hayranlıkla ve büyük bir sevgiyle konuştu.

  4. She hugged her dog adoringly and whispered in his ear.

    Köpeğine hayranlıkla sarıldı ve kulağına fısıldadı.

  5. The fans cheered adoringly as the band took the stage.

    Taraftarlar, grup sahneye çıkarken hayranlıkla tezahürat yaptılar.

  6. He looked at his newborn daughter adoringly and felt overwhelmed with emotion.

    Yeni doğan kızına hayranlıkla baktı ve duygularıyla başa çıkamadı.

  7. The couple danced adoringly to their favorite song.

    Çift, en sevdikleri şarkıya hayranlıkla dans ettiler.

  8. She painted her portrait adoringly, capturing every detail of her beauty.

    Kendisinin portresini hayranlıkla boyadı, güzelliğinin her detayını yakaladı.

  9. The little girl hugged her teddy bear adoringly and never let go.

    Küçük kız, ayıcığına hayranlıkla sarıldı ve hiç bırakmadı.

  10. He whispered adoringly in her ear, telling her how much he loved her.

    O, kulağına hayranlıkla fısıldadı ve onu ne kadar sevdiğini söyledi.

  11. The audience watched adoringly as the ballerina performed her graceful dance.

    İzleyiciler, balerin zarif dansını hayranlıkla izlediler.

  12. She baked her favorite cake adoringly, savoring every moment in the kitchen.

    En sevdiği keki hayranlıkla pişirdi, mutfakta her anın tadını çıkardı.

  13. He stroked his cat adoringly and listened to her purr.

    Kedisini hayranlıkla okşadı ve mırıltısını dinledi.

  14. She read her favorite book adoringly, lost in its pages.

  1. The couple held hands adoringly, walking along the beach at sunset.

    Çift, gün batımında plajda yürürken ellerini hayranlıkla tuttular.

  2. He watched her paint adoringly, amazed by her talent.

    O, onun hayranlıkla resim yapmasını izledi ve yeteneğinden etkilendi.

  3. She hugged her grandmother adoringly and told her how much she missed her.

    Yengesine hayranlıkla sarıldı ve onu ne kadar özlediğini söyledi.

  4. The puppy licked its owner’s face adoringly, wagging its tail.

    Yavru köpek, sahibinin yüzünü hayranlıkla yalayarak kuyruğunu salladı.

  5. He admired his girlfriend’s beauty adoringly and told her how lucky he was to have her.

    Kız arkadaşının güzelliğine hayranlıkla baktı ve ona sahip olmanın ne kadar şanslı olduğunu söyledi.

  6. She listened to her favorite song adoringly, lost in its melody.

    En sevdiği şarkıyı hayranlıkla dinledi, melodisinde kayboldu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.