Adoration İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Adoration İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Adoration (Saygınlık, Hayranlık)

Adoration, bir kişiye, bir şeye veya bir fikre derin saygı, hayranlık ve bağlılık duygularını ifade eden bir kelime olarak kullanılır. Aşağıda, “adoration” kelimesinin cümle içinde kullanımına örnekler verilmiştir:

  1. I look at my grandmother with adoration in my eyes. (Gözlerimde büyükannelerime hayranlıkla bakarım.)
  2. The fans showered the singer with adoration after her concert. (Konserinden sonra hayranları şarkıcıya saygı ve hayranlık gösterdi.)
  3. The students had a deep adoration for their teacher. (Öğrenciler öğretmenlerine derin bir saygı ve hayranlık duyuyorlardı.)
  4. The writer’s adoration for nature is evident in his work. (Yazarın doğaya olan hayranlığı eserlerinde açıkça görülüyor.)
  5. The actor was overwhelmed by the adoration of his fans. (Aktör, hayranlarının hayranlığı karşısında ezildi.)
  6. The artwork received great adoration from art critics. (Sanat eleştirmenlerinden büyük saygı gören sanat eseri.)
  7. The leader’s adoration for his country was evident in his speeches. (Liderin ülkesine olan hayranlığı konuşmalarında açıkça görülebilir.)
  8. The young girl gazed at the ballerina with adoration. (Küçük kız bale dansçısına hayranlıkla bakıyordu.)
  9. The adoration for his late wife was evident in his every action. (Geç eşine olan hayranlığı her hareketinde belli oluyordu.)
  10. The adoration of his teammates was evident in the way they treated him. (Takım arkadaşlarının ona davranış şeklinde hayranlığı açıkça görülüyor.)
  11. The artist’s adoration for his craft was evident in his attention to detail. (Sanatçının el sanatlarına olan hayranlığı, ayrıntılara gösterdiği özenle açıkça görülüyor.)
  12. The politician’s adoration for power was evident in his actions. (Siyasetçinin güce olan hayranlığı, eylemlerinde açıkça görülüyor.)
  13. The adoration for her newborn baby was evident in her eyes. (Yeni doğan bebeğine olan hayranlığı gözlerinde açıkça görülebilir.)
  14. The athlete’s adoration for his coach was evident in his dedication to training. (Sporcu antrenörüne olan hayranlığı, eğitime olan bağlılığıyla açıkça görülüyor.)
  15. The adoration for the city was evident in the poet’s words. (Şehre olan hayranlığı şairin sözlerinde açıkça görülebilir.)
  16. The children looked at the magician with adoration as he performed his tricks. (Sihirbaz numaralarını yaparken, çocuklar ona hayranlıkla baktılar.)
  17. The adoration for their team was evident
  1. The adoration for their team was evident in the way the fans cheered and supported them. (Takımlarına olan hayranlıkları, taraftarların onları destekleyip tezahürat yapmalarında açıkça görülebilir.)
  2. The writer’s adoration for his favorite book was evident in the way he talked about it. (Yazarın en sevdiği kitaba olan hayranlığı, onun hakkında konuşma şeklinde açıkça görülüyor.)
  3. The adoration for her husband was evident in the way she spoke about him to others. (Eşine olan hayranlığı, diğer insanlara ondan bahsetme şeklinde açıkça görülebilir.)
  4. The adoration for the ocean was evident in the way the surfer rode the waves. (Sörfçünün okyanusa olan hayranlığı, dalgaları sürme şeklinde açıkça görülebilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.