Admit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Admit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Admit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Admit kelimesi, kabul etmek veya itiraf etmek anlamına gelir. Aşağıda, İngilizce cümlelerde “admit” kelimesinin kullanımı için 20 örnek verilmiştir.

  1. I admit that I was wrong. (Hatalı olduğumu kabul ediyorum.)
  2. She finally admitted her love for him. (Sonunda ona olan sevgisini itiraf etti.)
  3. He admitted to stealing the money. (Parayı çalmakla suçlandığında kabul etti.)
  4. We must admit that he’s a talented musician. (Onun yetenekli bir müzisyen olduğunu kabul etmeliyiz.)
  5. They refused to admit their mistake. (Hatalarını kabul etmeyi reddettiler.)
  6. The hospital will admit him tomorrow. (Hastane yarın onu kabul edecek.)
  7. I had to admit that she was right. (Haklı olduğunu kabul etmek zorunda kaldım.)
  8. He admitted to being nervous before the interview. (Mülakattan önce sinirli olduğunu kabul etti.)
  9. They won’t admit it, but I know they’re lying. (Kabul etmeyecekler ama yalan söylediklerini biliyorum.)
  10. She admitted to feeling guilty about the situation. (Durumdan dolayı suçlu hissettiğini kabul etti.)
  11. He admitted his mistake and apologized. (Hatayı kabul etti ve özür diledi.)
  12. The company refused to admit any wrongdoing. (Şirket, herhangi bir yanlışlık kabul etmeyi reddetti.)
  13. I had to admit that the food was delicious. (Yemeğin lezzetli olduğunu kabul etmek zorunda kaldım.)
  14. She finally admitted that she needed help. (Sonunda yardıma ihtiyacı olduğunu kabul etti.)
  15. He admitted that he didn’t know the answer. (Cevabı bilmediğini kabul etti.)
  16. They admitted defeat and surrendered. (Yenilgiyi kabul ettiler ve teslim oldular.)
  17. The university will only admit students with high grades. (Üniversite, yüksek notlara sahip öğrencileri kabul edecek.)
  18. She refused to admit that she was wrong. (Hatalı olduğunu kabul etmeyi reddetti.)
  19. He admitted that he had made a mistake in his calculations. (Hesaplamalarında hata yaptığını kabul etti.)
  20. They admitted to feeling scared about the future. (Gelecek hakkında korktuklarını kabul ettiler.)

Bu örneklerde “admit” kelimesi, kabul etmek veya itiraf etmek anlamında kullanılmıştır.

  1. She admitted to being late for the meeting. (Toplantıya geç kaldığını kabul etti.)
  2. He had to admit that he was impressed by her performance. (Performansından etkilendiğini kabul etmek zorunda kaldı.)
  3. They finally admitted that they were wrong and apologized. (Sonunda yanlış olduklarını kabul ettiler ve özür dilediler.)
  4. The police forced the suspect to admit to the crime. (Polis, şüphelinin suçu kabul etmesi için baskı yaptı.)
  5. She admitted that she had been lying to her friends. (Arkadaşlarına yalan söylediğini kabul etti.)
  6. He admitted to feeling jealous of his friend’s success. (Arkadaşının başarısından kıskandığını kabul etti.)
  7. They refused to admit that their company was responsible for the environmental damage. (Şirketlerinin çevresel zarardan sorumlu olduğunu kabul etmeyi reddettiler.)
  8. She admitted that she didn’t have enough experience for the job. (İş için yeterli tecrübesi olmadığını kabul etti.)
  9. He admitted to cheating on the exam. (Sınavda kopya çektiğini kabul etti.)
  10. They admitted that they needed to work harder to achieve their goals. (Hedeflerine ulaşmak için daha çok çalışmaları gerektiğini kabul ettiler.)

Bu örneklerde “admit” kelimesi, kabul etmek veya itiraf etmek anlamıyla kullanılmıştır. İngilizce’de bir kelime, farklı durumlarda ve farklı cümle yapılarında kullanılarak, çeşitli anlamlar kazanabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.