Addlebrained İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Addlebrained İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Addlebrained İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Şaşkın, kafası karışık, kafa karıştırıcı.

  1. She’s so addlebrained that she can’t even remember her own phone number. (O kadar şaşkın ki, kendi telefon numarasını bile hatırlayamıyor.)
  2. His addlebrained approach to the problem only made things worse. (Soruna yaklaşımı kafa karıştırıcıydı ve işleri daha da kötüleştirdi.)
  3. The addlebrained professor forgot his lecture notes and couldn’t teach his class. (Şaşkın profesör ders notlarını unuttu ve sınıfına ders veremedi.)
  4. The addlebrained driver caused a serious accident on the highway. (Şaşkın sürücü otoyolda ciddi bir kazaya neden oldu.)
  5. She’s always addlebrained in the morning before she’s had her coffee. (Kahvesini içmeden önce sabahları her zaman şaşkın olur.)
  6. The addlebrained decision to cut funding for the program led to its failure. (Programın finansmanını kesme kafa karıştırıcı bir karar oldu ve başarısızlığına neden oldu.)
  7. His addlebrained behavior at the party embarrassed his friends. (Partideki şaşkın davranışı arkadaşlarını utandırdı.)
  8. The addlebrained employee kept making mistakes on the project. (Şaşkın çalışan proje üzerinde sürekli hatalar yapıyordu.)
  9. The addlebrained politician couldn’t answer the simplest questions during the debate. (Şaşkın siyasetçi tartışma sırasında en basit soruları bile cevaplayamadı.)
  10. The addlebrained child kept getting lost in the supermarket. (Şaşkın çocuk süpermarkette sürekli kayboluyordu.)
  11. The addlebrained actress forgot her lines during the play. (Şaşkın aktris oyun sırasında repliklerini unuttu.)
  12. His addlebrained plan to rob the bank was doomed to fail. (Bankayı soyma kafa karıştırıcı planı başarısız olmaya mahkumdu.)
  13. The addlebrained tourist couldn’t find her way back to her hotel. (Şaşkın turist oteline geri dönüş yolunu bulamadı.)
  14. The addlebrained artist couldn’t decide on a color scheme for his painting. (Şaşkın sanatçı tablosu için bir renk şeması belirleyemedi.)
  15. The addlebrained student forgot to study for the exam and failed. (Şaşkın öğrenci sınav için çalışmayı unuttu ve başarısız oldu.)
  16. The addlebrained chef burned the food and ruined the dinner. (Şaşkın şef yemeği yaktı ve akşam yemeğini mahvetti.)
  17. The addlebrained salesperson couldn’t remember the

price of the product and lost the sale. (Şaşkın satıcı ürünün fiyatını hatırlayamadı ve satışı kaybetti.)
18. The addlebrained athlete forgot to bring his equipment to the game. (Şaşkın sporcu oyun için ekipmanını getirmeyi unuttu.)

  1. The addlebrained customer left her wallet in the store and didn’t realize until she got home. (Şaşkın müşteri cüzdanını mağazada unuttu ve eve dönene kadar fark etmedi.)
  2. The addlebrained musician couldn’t remember the lyrics to his own song during the concert. (Şaşkın müzisyen konser sırasında kendi şarkısının sözlerini hatırlayamadı.)

Türkçe Karşılıkları: Şaşkın, kafası karışık, kafa karıştırıcı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.