Actually İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Actually İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İLE kelimesi nedir?

İLE, Türkçede “birlikte” veya “ile beraber” anlamlarına gelen bir edattır.

Örnek Cümleler:

1. I went to the cinema with my friends. (Arkadaşlarımla sinemaya gittim.)
2. We prepared dinner together with my sister. (Kız kardeşimle birlikte akşam yemeği hazırladık.)
3. The teacher explained the lesson together with some examples. (Öğretmen bazı örneklerle birlikte dersi açıkladı.)
4. She solved the math problem with ease. (Matematik problemi kolaylıkla çözdü.)
5. The book was written by a famous author. (Kitap ünlü bir yazar tarafından yazılmıştı.)
6. He made a cake with chocolate chips. (Çikolata parçalarıyla kek yaptı.)
7. The boy is playing with his toy cars. (Çocuk oyuncak arabalarıyla oynuyor.)
8. I’m studying with my classmates for the exam. (Sınav için sınıf arkadaşlarımla birlikte çalışıyorum.)
9. The company is working with a new technology. (Şirket yeni bir teknolojiyle çalışıyor.)
10. The artist painted a beautiful landscape with bright colors. (Sanatçı parlak renklerle güzel bir manzara resmetti.)
11. The cat is playing with a ball of yarn. (Kedi yünden yapılmış bir top ile oynuyor.)
12. We travelled to Spain with a group of friends. (İspanya’ya bir arkadaş grubuyla birlikte seyahat ettik.)
13. The film was directed by a famous director. (Film ünlü bir yönetmen tarafından yönetildi.)
14. The child was walking with his mother. (Çocuk annesiyle yürüyordu.)
15. She wrote a love letter to her boyfriend. (O, sevgilisine bir aşk mektubu yazdı.)
16. The dog is playing with a ball. (Köpek top ile oynuyor
    16. The scientist conducted experiments with various chemicals. (Bilim insanı çeşitli kimyasallar ile deneyler yaptı.)
    17. They went on a trip with their family. (Aileleriyle birlikte seyahate çıktılar.)
    18. The company is collaborating with a foreign partner. (Şirket yabancı bir ortakla iş birliği yapıyor.)
    19. The team won the championship with great effort. (Ekip büyük çaba göstererek şampiyonluğu kazandı.)
    20. He made a sandwich with ham and cheese. (Jambon ve peynir ile sandviç yaptı.)