Actuality İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Actuality İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Actuality

Actualite kelimesi gerçeklik anlamına gelmektedir. Gerçekleşen, var olan veya mevcut durumu ifade etmek için kullanılır.

1. The actuality of climate change is now undeniable. (İklim değişikliğinin gerçekliği artık inkar edilemez.)
2. The actuality of the situation is that we need to act fast. (Durumun gerçekliği, hızlı hareket etmemiz gerektiğidir.)
3. The actuality of the event was quite different from what was reported in the media. (Olayın gerçekliği, medyada bildirildiğinden oldukça farklıydı.)
4. The actuality of the matter is that we are running out of time. (Konunun gerçekliği, zamanımızın tükendiğidir.)
5. We need to face the actuality of the situation, even if it is difficult. (Zor olsa bile, durumun gerçekliğiyle yüzleşmemiz gerekiyor.)
6. The actuality of the crime was shocking to everyone involved. (Suçun gerçekliği, herkesi şok etti.)
7. The actuality of the economy is that it is in a state of decline. (Ekonominin gerçekliği, bir düşüş durumunda olmasıdır.)
8. The actuality of the pandemic has changed the way we live our lives. (Pandeminin gerçekliği, hayatımızı nasıl yaşadığımızı değiştirdi.)
9. The actuality of the situation is that we need to find a solution quickly. (Durumun gerçekliği, hızlı bir çözüm bulmamız gerektiğidir.)
10. The actuality of the election results was a surprise to many people. (Seçim sonuçlarının gerçekliği, birçok insan için sürpriz oldu.)
11. The actuality of the matter is that we cannot afford to waste any more time. (Konunun gerçekliği, artık daha fazla zaman kaybedemeyeceğimizdir.)
12. The actuality of the situation is that we need to act now before it’s too late. (Durumun gerçekliği, geç olmadan hemen harekete geçmemiz gerektiğidir.)
13. The actuality of the accident was much worse than anyone had anticipated. (Kazanın gerçekliği, kimse tahmin etmediğinden çok daha kötüydü.)
14. The actuality of the situation is that we need to make some tough decisions. (Durumun gerçekliği, bazı zor kararlar almamız gerektiğidir.)
15. The actuality of the matter is that we need to be prepared for any eventuality. (Konunun gerçekliği, herhangi bir olasılığa karşı hazırlıklı olmamız gerektiğidir.)
16. The actuality of the crisis has brought people together in a way that was unexpected. (Krizin gerçekliği, beklenmedik bir şekilde insanları bir araya getirdi.)
17. The actuality of the situation is that we are facing a major challenge

18. The actuality of the issue is that it affects not just us, but future generations as well. (Konunun gerçekliği, sadece bizleri değil, gelecek nesilleri de etkiliyor.)
19. The actuality of the problem is that it requires a multi-faceted solution. (Problemin gerçekliği, çok yönlü bir çözüm gerektiriyor.)
20. The actuality of the matter is that we need to stay focused and not lose sight of our goals. (Konunun gerçekliği, odaklanmamız ve hedeflerimizi gözden kaçırmamamız gerektiğidir.)