Acquaintanceship İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Acquaintanceship İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Acquaintanceship

Acquaintanceship, bir kişiyle tanışıklık veya ilişki halinde olma durumunu ifade eder. Bu ilişki daha sınırlı ve yüzeyel olabilir ve derin bir arkadaşlık düzeyine ulaşmayabilir.

1. I have an acquaintanceship with my neighbor.
   (Komşumla bir tanışıklığım var.)
2. Our acquaintanceship started at a conference last year.
   (Tanışıklığımız geçen yıl bir konferansta başladı.)
3. He has many acquaintanceships in the business world.
   (İş dünyasında birçok tanışıklığı var.)
4. Their acquaintanceship grew into a strong friendship.
   (Onların tanışıklığı güçlü bir arkadaşlığa dönüştü.)
5. She maintains her acquaintanceships through social media.
   (O, tanışıklıklarını sosyal medya üzerinden sürdürüyor.)
6. My acquaintanceship with him is purely professional.
   (Onunla olan tanışıklığım tamamen profesyonel.)
7. We have a casual acquaintanceship, but we never hang out.
   (Sıradan bir tanışıklığımız var ama asla takılmayız.)
8. Acquaintanceship can sometimes lead to new opportunities.
   (Tanışıklık bazen yeni fırsatlara yol açabilir.)
9. She has an extensive acquaintanceship in the art world.
   (Sanat dünyasında geniş bir tanışıklığı var.)
10. Our acquaintanceship is limited to our shared interest in sports.
    (Tanışıklığımız spor alanındaki ortak ilgimize sınırlı.)
11. I cherish the acquaintanceship I have with my former professor.
    (Eski profesörümle olan tanışıklığımı önemsiyorum.)
12. The acquaintanceship between the two actors was short-lived.
    (İki oyuncu arasındaki tanışıklık kısa ömürlüydü.)
13. His extensive acquaintanceship helped him land a new job.
    (Geniş tanışıklığı ona yeni bir iş bulmasına yardımcı oldu.)
14. I formed an acquaintanceship with a fellow traveler on the train.
    (Trende seyahat eden bir yolcu ile tanışıklık kurdum.)
15. Acquaintanceship can be a stepping stone to deeper relationships.
    (Tanışıklık daha derin ilişkilere geçiş için bir basamak olabilir.)
16. Despite our acquaintanceship, I don’t know much about him personally.
    (Tanışıklığımıza rağmen, kişisel olarak onun hakkında çok şey bilmiyorum.)
17. My acquaintanceship with her dates back to our college years.
    (Onunla olan tanışıklığımız üniversite yıllarımıza kadar dayanıyor.)
18. Our acquaintanceship has been beneficial for both of our careers

19. Acquaintanceship is a necessary part of networking in business.
    (Tanışıklık, iş dünyasında ağ kurmanın gerekli bir parçasıdır.)
20. I value the acquaintanceship I have with people from different cultures.
    (Farklı kültürlerden insanlarla olan tanışıklığımı değerli buluyorum.)