Acidly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Acidly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Acidly

Türkçe Anlamı: Asidik bir şekilde, keskin ve acımasızca.

  1. She acidly criticized his work, saying it was subpar.
    O, işini asidik bir şekilde eleştirerek, onun vasat olduğunu söyledi.
  2. The teacher acidly remarked that the students’ behavior was unacceptable.
    Öğretmen öğrencilerin davranışlarının kabul edilemez olduğunu asidik bir şekilde belirtti.
  3. He acidly replied to her insult.
    O, onun hakaretine asidik bir şekilde cevap verdi.
  4. The critic acidly reviewed the play, calling it amateurish.
    Kritik, amatörce olduğunu söyleyerek, oyuna asidik bir şekilde bir inceleme yaptı.
  5. She acidly commented on his fashion sense.
    O, onun moda anlayışı hakkında asidik bir şekilde yorum yaptı.
  6. He acidly rejected her proposal.
    O, onun önerisini asidik bir şekilde reddetti.
  7. The boss acidly reprimanded his employees for their tardiness.
    Patron, çalışanlarının gecikmeleri nedeniyle asidik bir şekilde azarladı.
  8. The customer acidly complained about the poor service.
    Müşteri kötü hizmeti hakkında asidik bir şekilde şikayet etti.
  9. She acidly criticized the restaurant’s food, saying it was tasteless.
    O, lokantanın yemeğini tatsız olduğunu söyleyerek asidik bir şekilde eleştirdi.
  10. The journalist acidly wrote about the politician’s corruption.
    Gazeteci siyasetçinin yolsuzluğu hakkında asidik bir şekilde yazdı.
  11. The coach acidly criticized his team’s performance, saying they lacked effort.
    Koç takımının performansını eleştirerek, çaba eksikliği olduğunu söyledi.
  12. The boss acidly reminded his employees about the upcoming deadline.
    Patron, yaklaşan son tarihi hatırlatarak çalışanlarına asidik bir şekilde hatırlattı.
  13. She acidly commented on his intelligence.
    O, onun zekası hakkında asidik bir şekilde yorum yaptı.
  14. The customer acidly criticized the store’s return policy.
    Müşteri dükkanın iade politikasını asidik bir şekilde eleştirdi.
  15. The teacher acidly reminded the students to turn in their homework.
    Öğretmen ödevlerini teslim etmeleri konusunda öğrencilere asidik bir şekilde hatırlattı.
  16. He acidly accused her of lying.
    O, yalan söylemekle suçlayarak ona asidik bir

şekilde konuştu.
17. The manager acidly criticized his employee for making a mistake.
Yönetici çalışanını hatası nedeniyle asidik bir şekilde eleştirdi.

  1. She acidly rejected his advances.
    O, onun yaklaşımlarını asidik bir şekilde reddetti.
  2. The coach acidly yelled at his team for not following the game plan.
    Koç takımın oyun planını takip etmediği için asidik bir şekilde bağırdı.
  3. The reviewer acidly criticized the movie, calling it boring.
    Eleştirmen sıkıcı olduğunu söyleyerek, filmi asidik bir şekilde eleştirdi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.