Accost İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accost İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accost

Accost, bir kişinin karşısına çıkıp onunla konuşmaya başlamak, sataşmak veya taciz etmek anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. He was accosted by a stranger on his way home. (Eve giderken bir yabancı tarafından taciz edildi.)
  2. The salesman tried to accost me as I walked past the store. (Dükkanın yanından geçerken satıcı benimle konuşmaya çalıştı.)
  3. The woman was accosted by a group of men in the park. (Kadın parkta bir grup erkek tarafından taciz edildi.)
  4. He didn’t appreciate being accosted by reporters on his way out of the courthouse. (Mahkemeden çıkarken gazeteciler tarafından taciz edilmekten hoşlanmadı.)
  5. The celebrity was accosted by fans while walking through the airport. (Ünlü havalimanında yürürken hayranları tarafından taciz edildi.)
  6. She was accosted by a beggar who asked for money. (Para isteyen bir dilenci tarafından taciz edildi.)
  7. He was accosted by a security guard when he tried to enter the building. (Bina girişinde güvenlik görevlisi tarafından taciz edildi.)
  8. The woman accosted her ex-boyfriend at the party. (Kadın parti sırasında eski erkek arkadaşını rahatsız etti.)
  9. A group of teenagers accosted the old man in the park. (Parkta bir grup genç yaşlı adamı taciz etti.)
  10. The politician was accosted by protesters at the rally. (Politikacı mitingde protestocular tarafından taciz edildi.)
  11. She felt uncomfortable when she was accosted by a man on the street. (Sokakta bir adam tarafından taciz edildiğinde kendini rahatsız hissetti.)
  12. The woman accosted the cashier about the high prices. (Kadın kasada yüksek fiyatlar hakkında sorular sordu.)
  13. The police officer accosted the suspect on the street. (Polis memuru sokakta şüpheliyi yakaladı.)
  14. The drunk man accosted a group of women at the bar. (Sarhoş adam bara giren bir grup kadına tacizde bulundu.)
  15. She was accosted by a man who claimed to be a police officer. (Polis memuru olduğunu iddia eden bir adam tarafından taciz edildi.)
  16. The journalist was accosted by a politician’s security team. (Gazeteci politikacının güvenlik ekibi tarafından taciz edildi.)
  17. The student was accosted by bullies in the hallway. (Öğrenci koridorda zorbalıkla karşı karşıya kaldı.)
  18. The

woman was accosted by a panhandler on the subway. (Kadın metroda dilenci tarafından taciz edildi.)
19. He was accosted by a coworker who was angry about a project they were working on. (Proje üzerinde çalıştıkları bir meslektaşı tarafından öfkeli bir şekilde taciz edildi.)

  1. The jogger was accosted by a dog that was off its leash. (Köpeği tasmadan çıkarmış olan biri tarafından taciz edilen koşucu.)

(Türkçe çeviriler kalın ve kırmızı yazılıdır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.