Accord İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Accord Nedir?
Accord kelimesi, anlaşma veya uyum anlamlarına gelir.
- The two parties reached an accord on the terms of the contract. (İki taraf da sözleşmenin şartları konusunda anlaşma sağladılar.)
- We need to find an accord between our personal goals and the company’s objectives. (Kişisel hedeflerimiz ile şirketin hedefleri arasında bir uyum sağlamamız gerekiyor.)
- The accord between the countries helped to prevent a war. (Ülkeler arasındaki anlaşma savaşın önlenmesine yardımcı oldu.)
- The musicians played in perfect accord with each other. (Müzisyenler birbirleriyle mükemmel bir uyum içinde çaldılar.)
- There was an accord among the members of the committee that the proposal should be rejected. (Komite üyeleri arasında önerinin reddedilmesi konusunda bir anlaşma vardı.)
- The two sides are in complete accord on this issue. (İki taraf da bu konuda tamamen aynı fikirde.)
- The accord between the employees and the management led to a more productive workplace. (Çalışanlar ve yönetim arasındaki uyum daha verimli bir çalışma ortamına yol açtı.)
- We need to come to an accord on how to handle this situation. (Bu durumla nasıl başa çıkacağımız konusunda bir anlaşmaya varmamız gerekiyor.)
- The accord reached at the conference was seen as a major breakthrough in the peace process. (Konferansta sağlanan anlaşma barış sürecinde önemli bir ilerleme olarak görüldü.)
- The accord between the countries allowed for easier trade and commerce. (Ülkeler arasındaki anlaşma ticaret ve ticareti daha kolay hale getirdi.)
- The accord between the teacher and the student helped to improve the student’s grades. (Öğretmen ve öğrenci arasındaki uyum öğrencinin notlarının yükselmesine yardımcı oldu.)
- The accord between the two teams led to a fair and competitive game. (İki takım arasındaki anlaşma adil ve rekabetçi bir oyunu mümkün kıldı.)
- The accord between the countries was the result of months of negotiations. (Ülkeler arasındaki anlaşma aylar süren müzakerelerin sonucuydu.)
- The accord between the employer and the employees resulted in a fair wage increase. (İşveren ve çalışanlar arasındaki anlaşma adil bir ücret artışına neden oldu.)
- The accord between the two families ended their long-standing feud. (İki aile arasındaki anlaşma uzun süredir devam eden düşmanlığı sona erdirdi.)
- The accord between the two political parties paved the way for a peaceful transfer of power. (İki siyasi parti arasındaki anlaşma barışçıl bir iktidar devrine yol açtı.)
- The accord between the team members led to a successful project completion. (Takım üyeleri arasındaki uyum başarılı bir proje tamamlanmasına yol açtı.)
- The accord between the teacher and the parents helped to improve the student’s behavior in class. (Öğretmen ve veliler arasındaki uyum öğrencinin sınıftaki davranışını iyileştirmeye yardımcı oldu.)
- The accord reached at the summit was seen as a historic moment for international relations. (Zirvede sağlanan anlaşma uluslararası ilişkiler için tarihi bir an olarak görüldü.)
Hemen Yorum Yaz