Absurd İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Absurd İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Absurd

Türkçe Anlamı: Saçma, mantıksız, absürt.

1. It’s absurd to think that the earth is flat. – Dünyanın düz olduğunu düşünmek absürt.
2. The whole situation was absurd. – Bütün durum saçmaydı.
3. The absurdity of the situation was not lost on anyone. – Durumun saçmalığı herkes tarafından farkedilmişti.
4. It’s absurd to believe that you can win the lottery every week. – Her hafta piyangoyu kazanabileceğine inanmak saçma.
5. The idea that money brings happiness is absurd. – Para mutluluk getirir fikri saçma.
6. The absurdity of the plan was immediately apparent. – Planın saçmalığı hemen anlaşıldı.
7. It’s absurd to think that one person can solve all the world’s problems. – Bir kişinin bütün dünya sorunlarını çözebileceğini düşünmek saçma.
8. The absurdity of the situation made everyone laugh. – Durumun saçmalığı herkesi güldürdü.
9. It’s absurd to believe that aliens have visited Earth. – Dünya’yı ziyaret eden uzaylılara inanmak saçma.
10. The absurdity of the argument was clear to everyone in the room. – Tartışmanın saçmalığı odadaki herkes için açıktı.
11. It’s absurd to think that you can become a millionaire overnight. – Bir gecede milyoner olabileceğine inanmak saçma.
12. The absurdity of the situation made her angry. – Durumun saçmalığı onu sinirlendirdi.
13. It’s absurd to suggest that we can live without water. – Suyu olmadan yaşayabileceğimizi öne sürmek saçma.
14. The absurdity of the proposal was immediately obvious. – Önerinin saçmalığı hemen açıktı.
15. It’s absurd to think that you can fly without wings. – Kanat olmadan uçabileceğine inanmak saçma.
16. The absurdity of the situation was overwhelming. – Durumun saçmalığı eziciydi.
17. It’s absurd to believe that ghosts are real. – Hayaletlerin gerçek olduğuna inanmak saçma.
18. The absurdity of the argument was frustrating.

19. It’s absurd to think that you can eat junk food every day and still be healthy. – Her gün abur cubur yiyerek sağlıklı kalabileceğine inanmak saçma.
20. The absurdity of the situation was so great that it left everyone speechless. – Durumun saçmalığı o kadar büyüktü ki herkesi suskun bıraktı.