Absolution İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Absolution İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Absolution (Bağışlanma) Nedir?

Absolution, bir suçtan dolayı yapılan kefaret ve pişmanlık sonrasında, birinin günahlarından arınma veya bağışlanma sürecidir.

Örnek Cümleler:

  1. The priest granted absolution to the penitent. (Rahip, tövbeliye bağışlama verdi.)
  2. The prisoner asked for absolution before his execution. (Mahkum, idamından önce bağışlanma istedi.)
  3. She sought absolution from her father after breaking his favorite vase. (O, babasından en sevdiği vazoyu kırdıktan sonra bağışlanma aradı.)
  4. The pope has the power to grant absolution to sinners. (Papa, günahkarlara bağışlama verme gücüne sahiptir.)
  5. He felt a sense of absolution after confessing his wrongdoing to his boss. (Patronuna yanlış davrandığını itiraf ettikten sonra bir bağışlanma hissi duydu.)
  6. The young man hoped to receive absolution from the judge after pleading guilty. (Genç adam, suçlu olduğunu itiraf ettikten sonra hakimden bağışlanma almayı umdu.)
  7. The priest reminded the congregation of the importance of absolution in their faith. (Rahip, topluluğa inançlarında bağışlamanın önemini hatırlattı.)
  8. Her act of kindness felt like a form of absolution for her past mistakes. (Geçmiş hatalarına karşı bir bağışlanma biçimi gibi gelen iyilik hareketi.)
  9. The prisoner’s request for absolution was denied by the warden. (Mahkumun bağışlanma talebi, müdür tarafından reddedildi.)
  10. The therapist encouraged her patient to seek absolution through meditation and self-reflection. (Terapist, hastasını meditasyon ve kendini değerlendirme yoluyla bağışlanma aramaya teşvik etti.)
  11. The concept of absolution is central to the Christian faith. (Bağışlamanın kavramı, Hristiyan inancı için merkezi bir konumdadır.)
  12. The young woman felt a sense of absolution after finally apologizing to her friend for a past argument. (Geçmişteki bir tartışma için sonunda arkadaşına özür diledikten sonra genç kadın, bir bağışlanma hissi duydu.)
  13. =”color:blue”>The priest listened to the man’s confession and then offered absolution. (Rahip, adamın itirafını dinledikten sonra bağışlama teklif etti.)
  14. She sought absolution from her family after lying to them about her whereabouts. (Ailesinden, nerede olduğu hakkında yalan söyledikten sonra bağışlanma aradı.)
  15. The convicted criminal hoped to find absolution through community service. (Mahkum suçlu, topluluk hizmeti yoluyla bağışlanma umdu.)
  16. The religious ceremony offered a chance for the attendees to seek absolution for their sins. (Dini tören, katılımcıların günahlarından bağışlanma aramaları için bir fırsat sundu.)
  17. She felt a sense of absolution after finally forgiving herself for a past mistake. (Geçmişte yaptığı bir hatayı sonunda kendisine affettikten sonra bir bağışlanma hissi duydu.)
  18. The politician’s apology was met with skepticism, as many doubted his sincerity and sought absolution for his actions. (Politikacının özrü, birçok kişi tarafından samimiyetsiz bulunarak, eylemleri için bağışlanma arandı.)
  19. The priest explained the process of absolution to the new members of the church. (Rahip, kilisenin yeni üyelerine bağışlama sürecini açıkladı.)
  20. The man’s sense of guilt was alleviated after seeking absolution from his family. (Adamın suçluluk duygusu, ailesinden bağışlama aradıktan sonra azalmıştı.)
  21. The act of confession is often seen as a necessary step towards absolution. (İtiraf etme eylemi, genellikle bağışlamaya giden gerekli bir adım olarak görülür.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.