Abnormally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abnormally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abnormally

Abnormally, “anormal” veya “olağandışı” anlamlarına gelir. Bu kelime, bir şeyin tipik davranışının veya normal seyrinin dışında olması durumunda kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She had an abnormally high temperature. (Onun ateşi anormal derecede yüksekti.)
  2. The plant grew abnormally tall due to the extra nutrients. (Bitki ekstra besinlerden dolayı anormal derecede uzun büyüdü.)
  3. His behavior was abnormally aggressive towards the other students. (Davranışı diğer öğrencilere karşı anormal derecede saldırgan idi.)
  4. The weather has been abnormally warm for this time of year. (Hava bu yılın bu zamanı için anormal derecede sıcak.)
  5. The test results showed abnormally high levels of cholesterol in his blood. (Test sonuçları, kanındaki kolesterol seviyesinin anormal derecede yüksek olduğunu gösterdi.)
  6. She had an abnormally large head. (Onun kafası anormal derecede büyüktü.)
  7. The car made an abnormally loud noise when starting up. (Araba çalıştığında anormal derecede yüksek bir ses çıkardı.)
  8. He had an abnormally fast heart rate during the exam. (Sınav sırasında kalp atış hızı anormal derecede hızlıydı.)
  9. The animal’s behavior was abnormally docile for its species. (Hayvanın davranışı, türü için anormal derecede uysaldı.)
  10. The child had an abnormally high IQ. (Çocuğun IQ’su anormal derecede yüksekti.)
  11. She had an abnormally low tolerance for pain. (Ağrıya karşı toleransı anormal derecede düşüktü.)
  12. The building had an abnormally large number of windows. (Bina, anormal derecede çok sayıda pencereye sahipti.)
  13. He had an abnormally large appetite. (Onun iştahı anormal derecede büyüktü.)
  14. The flowers bloomed abnormally early this year. (Çiçekler bu yıl anormal derecede erken açtı.)
  15. The baby had an abnormally small head. (Bebek, anormal derecede küçük bir kafa yapısına sahipti.)
  16. Her hearing was abnormally sensitive to loud noises. (Onun işitme duyusu anormal derecede yüksek seslere hassastı.)
  17. The computer program produced an abnormally high number of errors. (Bilgisayar programı anormal derecede yüksek sayıda hata üretti.)
  18. The athlete had an abnormally high lung capacity. (Sporcu, anormal derecede yüksek bir akciğer kapasitesine sahipti.)
  19. <

The storm caused abnormally high waves on the shore. (Fırtına, sahilde anormal derecede yüksek dalgalar oluşturdu.)
20. Her hair grew abnormally fast and had to be cut frequently. (Saçları anormal derecede hızlı uzuyordu ve sık sık kesilmesi gerekiyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.