Abnormal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abnormal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abnormal

Abnormal kelimesi Türkçe’de “anormal, normal dışı” gibi anlamlara gelir. Aşağıda 20 örnek cümlede “abnormal” kelimesinin kullanımını görebilirsiniz:

1. The test results showed an abnormality. (Test sonuçları bir anormallik gösterdi.)
2. She has an abnormal fear of spiders. (Örümceklerden anormal derecede korkuyor.)
3. The weather has been abnormally warm this winter. (Hava bu kış anormal derecede sıcak.)
4. His behavior was considered abnormal by his colleagues. (Davranışları meslektaşları tarafından anormal olarak değerlendirildi.)
5. The patient’s blood pressure was abnormally high. (Hastanın kan basıncı anormal derecede yüksekti.)
6. The company experienced abnormal losses last quarter. (Şirket geçen çeyrekte anormal kayıplar yaşadı.)
7. She has an abnormal ability to remember names and faces. (İsim ve yüzleri hatırlama konusunda anormal bir yeteneği var.)
8. The doctor suspected an abnormal growth in the patient’s lungs. (Doktor hastanın akciğerlerinde anormal bir büyüme şüphesi taşıdı.)
9. The experiment produced abnormal results. (Deney anormal sonuçlar verdi.)
10. His sleeping pattern is abnormal and he often stays up late. (Uyku düzeni anormal ve genellikle geç saatlere kadar uyanık kalır.)
11. The storm caused abnormal amounts of damage to the town. (Fırtına şehre anormal miktarda zarar verdi.)
12. She was born with an abnormal heart condition. (Anormal bir kalp rahatsızlığı ile doğdu.)
13. The stock market experienced abnormal volatility last week. (Geçen hafta borsa anormal dalgalanma yaşadı.)
14. The machine is producing abnormal levels of noise. (Makine anormal düzeyde gürültü üretiyor.)
15. The drug caused an abnormal reaction in some patients. (İlaç bazı hastalarda anormal bir reaksiyona neden oldu.)
16. The child’s development is abnormal compared to other children his age. (Çocuğun gelişimi yaşıtlarına göre anormal.)
17. The earthquake caused abnormal seismic activity in the region. (Deprem bölgede anormal sismik aktiviteye neden oldu.)
18. Her metabolism is abnormally fast. (Metabolizması anormal derecede hızlı.)
19. The company’s financial statements showed abnormal discrepancies. (Şirketin mali tabloları an

ormal farklılıklar gösterdi.)
20. The athlete’s performance was abnormal and raised suspicions of doping. (Sporcu performansı anormaldi ve doping şüphelerini artırdı.)